Sektör temsilcileri kızgın: Kazancımızın yarısı bankalara
MTSO Tekstil Konfeksiyon ve Ayakkabı Ticareti Meslek Komitesi Meclis Üyeleri, pandemi sürecinde ikinci dalganın ilkine göre daha yıkıcı olduğunu belirterek, gelinen noktada kazandıklarının yarısını bankalara ödemek durumunda kaldıklarını söyledi
28 Aralık 2020 - 11:59 - Güncelleme: 28 Aralık 2020 - 12:00
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 11 No'lu Meclis Üyeleri, sektör sorunlarına değinip pandeminin sektöre etkilerini değerlendirerek çözüm önerilerini sıraladı. Hafta sonu uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarından kredi borçlarının ödeme zorluğuna, zincir marketlerin sektöre etkisinden AVM'lerde, pazarlarda sektörün yaşadığı sıkıntılara kadar birçok konuya değinildi. Meclis üyeleri, sorunların çözümüne yönelik fikirlerini paylaştı.
"Bankalarda yeniden esneklik sağlanmalı"
11 No'lu Komite Meclis Üyesi Mehmet Rıza Boyraz, yaşanan sorunların çözümü için hükümet tarafından verilen destekleri değerlendirerek, geçici sürelerle ödenen kira desteklerinin ya da verilen maddi yardımların bir çıkış yolu olmadığını söyledi. Bu tür desteklerin yalnızca kısa süre için nefes aldırabileceğini belirten Boyraz, şöyle konuştu:
"Biz maddi yardım beklemiyoruz. Esnaf dayanışma halinde sorunlarını çözer, yeter ki birtakım yasal düzenlemeler yapılsın. Bankalar eskiden olduğu gibi yine birtakım esneklikler sağlasın. Geçmişte bir banka ile sorun yaşasanız yandaki bankadan kredi alarak çalışabiliyordunuz. Şimdi ise bir bankada sıkıntınız olsa tüm bankaların haberi oluyor ve ticari hayat sona eriyor. Eskiden 3 tane çek düzeltme vardı, şimdi affa uğrasanız da sicilinizde görünüyor ve bankalarla çalışmakta zorlanıyorsunuz. Bankalar firmaları batırıyor.
"Buna bir çözüm üretilmeli."
Aynı şekilde mesai saatlerinin değiştirilip kısaltılmasının da sorun oluşturduğunu belirten Boyraz, herkesin 10.00-16.00 saatleri arasında bankalar ya da resmi kurumlardaki işlerini tamamlamaya çalıştığını ve yoğunluktan hizmete ulaşmakta zorlandıklarını, bunun yerine çift vardiya sisteminin getirilmesini beklediklerini söyledi.
Pazarlarda uygulanan haksızlıklara da değinen Boyraz, "Pazarlar kurulurken gıda satanlara öncelik verilirken, pazar alanının genişletilmesi adına zücaciye ya da giyim eşyası satan esnaf evine gönderiliyor. Bir grup para kazanabilirken diğer grup ne yer içer kimse ilgilenmiyor. Birçok pazarcı müşterimiz bizden ürün alamamaya başladı. Bunun yerine eğer alan açılması isteniyorsa nöbetleşe çalışma sistemi getirilmeli" diye konuştu.
"Kazandığımız paranın yüzde 50'si kredi borçlarına gidiyor"
MTSO 11 No'lu Komite Meclis Üyesi Özcan Demir ise değerlendirmesinde özellikle discount ve zincir marketlerin sektöre verdiği zararı özetledi. Bu marketlerin çoraptan tavaya birçok ürün sattığını kaydeden Demir, yerel firmaların desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Son dönemlerde özellikle ithalata ek vergiler getirilmesi sonrasında yerli üretime daha çok yönelim olduğunu ve desteklendiğini hatırlatan Demir, "Yerel üretimin desteklenmesi belki de pandeminin olumlu etkisi olarak değerlendirilebilir. Birçok marka yüksek vergiler nedeniyle Türkiye'de üretime başladı. Bu gelişme sevindirici. Biz de artık mümkün olduğunca yerli ürünü destekliyor ve döviz kaybına neden olacak ürünleri almıyoruz. Tüm halkımızı da yerli ürünleri kullanmaya davet ediyoruz" dedi.
Esnafın çok sıkıntıda olduğunu, maddi durumu iyi olanların 3-5 ay daha ayakta kalabileceğini belirten Demir, "Ayakta kalanlar dahi küçülmeye gidiyor. Geçmişte kazandığımız paranın yüzde 10'unu banka kredilerine öderken, bugün geldiğimiz noktada yüzde 50'si kredi borçlarına gidiyor. Gidişat kötü" ifadelerini kullandı.
Devlet desteklerinin de ihtiyacı olmayan kişilere verildiğini kaydeden Demir, çalışan ile çalışmayanın ayrılması ve çalışmamanın özendirmemesi gerektiğini söyledi.
"Borçlar mücbir sebep kapsamına alınsın"
MTSO 11 No'lu Komite Meclis Üyesi Hakan Bozbey de hafta sonu kısıtlamalarını değerlendirdi. "Bir önceki kısıtlamalara göre durum daha vahim. Öncesinde insanların biraz birikimi vardı, kendisini koruyabildi. Vatandaşın da cebinde para vardı harcayabildi ama bu kısıtlama döneminin çok zor geçeceğine inanıyorum" diyen Bozbey, hafta içi mağazalara gelen müşteri sayılarının da oldukça azaldığını belirtti. Zaruri olmadığı sürece kimsenin alışveriş yapmaya çok sıcak bakmadığını belirten Bozbey, "Birçok küçük işletme kapandı ve ben bunların yüzde 90'ının tekrar açılabileceğini düşünmüyorum" dedi.
Büyük tekstil mağazalarının dahi kiralarını ödemekte zorlanmaya başladığını kaydeden Bozbey, bu markaların önümüzdeki süreç için de bir planlama yapmakta zorlandığını bildirdi. Bozbey, tedarikçilere ödemelerin biriktiğini de belirterek, "En azından bu süreçte ödemelerin uzun vadeye yayılmasına yönelik karar alınmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
"Bankalarda yeniden esneklik sağlanmalı"
11 No'lu Komite Meclis Üyesi Mehmet Rıza Boyraz, yaşanan sorunların çözümü için hükümet tarafından verilen destekleri değerlendirerek, geçici sürelerle ödenen kira desteklerinin ya da verilen maddi yardımların bir çıkış yolu olmadığını söyledi. Bu tür desteklerin yalnızca kısa süre için nefes aldırabileceğini belirten Boyraz, şöyle konuştu:
"Biz maddi yardım beklemiyoruz. Esnaf dayanışma halinde sorunlarını çözer, yeter ki birtakım yasal düzenlemeler yapılsın. Bankalar eskiden olduğu gibi yine birtakım esneklikler sağlasın. Geçmişte bir banka ile sorun yaşasanız yandaki bankadan kredi alarak çalışabiliyordunuz. Şimdi ise bir bankada sıkıntınız olsa tüm bankaların haberi oluyor ve ticari hayat sona eriyor. Eskiden 3 tane çek düzeltme vardı, şimdi affa uğrasanız da sicilinizde görünüyor ve bankalarla çalışmakta zorlanıyorsunuz. Bankalar firmaları batırıyor.
"Buna bir çözüm üretilmeli."
Aynı şekilde mesai saatlerinin değiştirilip kısaltılmasının da sorun oluşturduğunu belirten Boyraz, herkesin 10.00-16.00 saatleri arasında bankalar ya da resmi kurumlardaki işlerini tamamlamaya çalıştığını ve yoğunluktan hizmete ulaşmakta zorlandıklarını, bunun yerine çift vardiya sisteminin getirilmesini beklediklerini söyledi.
Pazarlarda uygulanan haksızlıklara da değinen Boyraz, "Pazarlar kurulurken gıda satanlara öncelik verilirken, pazar alanının genişletilmesi adına zücaciye ya da giyim eşyası satan esnaf evine gönderiliyor. Bir grup para kazanabilirken diğer grup ne yer içer kimse ilgilenmiyor. Birçok pazarcı müşterimiz bizden ürün alamamaya başladı. Bunun yerine eğer alan açılması isteniyorsa nöbetleşe çalışma sistemi getirilmeli" diye konuştu.
"Kazandığımız paranın yüzde 50'si kredi borçlarına gidiyor"
MTSO 11 No'lu Komite Meclis Üyesi Özcan Demir ise değerlendirmesinde özellikle discount ve zincir marketlerin sektöre verdiği zararı özetledi. Bu marketlerin çoraptan tavaya birçok ürün sattığını kaydeden Demir, yerel firmaların desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Son dönemlerde özellikle ithalata ek vergiler getirilmesi sonrasında yerli üretime daha çok yönelim olduğunu ve desteklendiğini hatırlatan Demir, "Yerel üretimin desteklenmesi belki de pandeminin olumlu etkisi olarak değerlendirilebilir. Birçok marka yüksek vergiler nedeniyle Türkiye'de üretime başladı. Bu gelişme sevindirici. Biz de artık mümkün olduğunca yerli ürünü destekliyor ve döviz kaybına neden olacak ürünleri almıyoruz. Tüm halkımızı da yerli ürünleri kullanmaya davet ediyoruz" dedi.
Esnafın çok sıkıntıda olduğunu, maddi durumu iyi olanların 3-5 ay daha ayakta kalabileceğini belirten Demir, "Ayakta kalanlar dahi küçülmeye gidiyor. Geçmişte kazandığımız paranın yüzde 10'unu banka kredilerine öderken, bugün geldiğimiz noktada yüzde 50'si kredi borçlarına gidiyor. Gidişat kötü" ifadelerini kullandı.
Devlet desteklerinin de ihtiyacı olmayan kişilere verildiğini kaydeden Demir, çalışan ile çalışmayanın ayrılması ve çalışmamanın özendirmemesi gerektiğini söyledi.
"Borçlar mücbir sebep kapsamına alınsın"
MTSO 11 No'lu Komite Meclis Üyesi Hakan Bozbey de hafta sonu kısıtlamalarını değerlendirdi. "Bir önceki kısıtlamalara göre durum daha vahim. Öncesinde insanların biraz birikimi vardı, kendisini koruyabildi. Vatandaşın da cebinde para vardı harcayabildi ama bu kısıtlama döneminin çok zor geçeceğine inanıyorum" diyen Bozbey, hafta içi mağazalara gelen müşteri sayılarının da oldukça azaldığını belirtti. Zaruri olmadığı sürece kimsenin alışveriş yapmaya çok sıcak bakmadığını belirten Bozbey, "Birçok küçük işletme kapandı ve ben bunların yüzde 90'ının tekrar açılabileceğini düşünmüyorum" dedi.
Büyük tekstil mağazalarının dahi kiralarını ödemekte zorlanmaya başladığını kaydeden Bozbey, bu markaların önümüzdeki süreç için de bir planlama yapmakta zorlandığını bildirdi. Bozbey, tedarikçilere ödemelerin biriktiğini de belirterek, "En azından bu süreçte ödemelerin uzun vadeye yayılmasına yönelik karar alınmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
YORUMLAR