Selçuk Yaşar Ödülü ikinci kez sahibini buldu
Bu yıl pandemi nedeniyle çevrim içi olarak yapılan Selçuk Yaşar Ödülünün bu yılki sahibi, 1996 yılında Avusturya hükümetinden ordinaryüs profesörlük unvanını alan, Johannes Kepler Üniversitesi Fizikokimya Kürsü ve Enstitüsünün Başkanı Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi oldu.
27 Kasım 2020 - 17:04 - Güncelleme: 27 Kasım 2020 - 17:05
Yaşar Üniversitesi ile Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı iş birliğiyle hayata geçirilen Selçuk Yaşar Ödülü, ikinci yılında sahibini buldu. Geçtiğimiz yıl Çırağan Sarayı'nda düzenlenen ödül töreni, bu yıl pandemi nedeniyle çevrim içi olarak gerçekleştirildi.
2020 yılının teması, Selçuk Yaşar'ın tüm hayatı boyunca üzerinde önemle durduğu üç kavramdan; bilim, birlik ve başarıdan biri olan "bilim" olarak belirlendi.
Bu yılki tema göz önünde bulundurularak alanlarında söz sahibi kişilerden oluşan seçici kurulda; Yaşar Üniversitesinin Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı Başkanlığında, Prof. Dr. Ahmet Evin, Prof. Dr. Gürbüz Güneş, Prof. Dr. Arif Hepbaşlı ve Prof. Dr. Banu Onaral yer aldı.
Ödülün sahibi, teknoloji alanında yaptığı uluslararası çalışmalarıyla dünyada adından söz ettiren, özellikle "temiz enerji" konusundaki çalışmalarıyla öne çıkan, plastik organik güneş pilleri konusundaki çalışmasıyla dünyadaki ilk patent ve yayına sahip olan Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi oldu.
"Bilim, Yaşar Üniversitesinin en önemli değerlerinden biri"
Selçuk Yaşar Ödülünün bu yılki teması olan bilimin, Yaşar Üniversitesinin de en önemli değerlerinden biri olduğunu dile getiren Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer, "Sayın Selçuk Yaşar'ın eğitime, bilime sağlamış olduğu katkılarla kurulan Yaşar Üniversitesi'nin temel değerleri; insan odaklılık, toplumsal sorumluluk, bilimsel yaklaşım, yenilikçilik ve uluslararasılıktır. Bilimsel yaklaşım iddiasıyla yola çıkan üniversitelerin bilim ödüllerine katkısı yadsınamaz. Kurucumuzun şu sözleri bize daima rehber olmuştur; 'Bilgiye, ilme ve tecrübeye kıymet vermeyen bir ortamın içine itilmekten şiddetli korunmalıyız.' Bizler de bilgiyi destekleyen ve bilgiye kıymet veren ortamları oluşturabilmek için bu değerli ödülü hayata geçirmekten büyük onur duyuyoruz" dedi.
"Bilginin en önemli güç olduğuna inanırız"
Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı da, "Her yıl ülkemize önemli katkılar sağlamış kişilere farklı alanlarda verilmesi hedeflenen Selçuk Yaşar Ödülünün 2020 yılı teması 'bilim' olarak belirlendi; çünkü biz Yaşar Üniversitesi olarak, bilginin en önemli güç olduğuna inanırız. Evrensel bilginin birikimiyle beslenerek yeni bilgiler üretir ve insanlığın yararına sunmak için çalışırız. Evrensel standartlara ve etik kurallara uyarak bilgiyi üretir, insanlığın yararı için paylaşırız. Tüm bu değerler temayı oluştururken bizlere yol gösterici oldu. Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi, dünyayı daha yaşanabilir hale getirmek için yeni fikirlerin geliştirilmesi konusundaki akademik çalışmaları ve teknoloji alanında yaptığı uluslararası yayınlarla bilim dünyasına katma değer sağlamaktadır. Bizler her yıl yeni bir tema altında ulusal ve uluslararası alanlarda ülkemizi başarıyla temsil eden kişi ve kurumları seçerek Selçuk Yaşar Ödülünü vermeye ve kurucumuzun hayalleri ışığında hep beraber çalışıp emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
"Geleceğin enerjisi güneş enerjisinde"
Ödülün bu yılki sahibi Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi ise "Beni Selçuk Yaşar 2020 Yılı Ödülüne layık gören komisyonunun değerli üyelerine ve Yaşar ailesine çok teşekkür ediyorum. Bu törenin 5 Mart'ta yapılması bekleniyordu; ama maalesef bu çok özel ve istisnai bir sene olduğu için töreni sanal olarak yapmak zorundayız. Sanal ortamdan, Avusturya'dan sizlere sevgilerimi, saygılarımı iletiyorum" dedi.
Türkiye'nin geleceği için güneş enerjisinin büyük önemine değinen Sarıçiftçi, "Özellikle bu ödülün bana verilmesi, benim konumla ilgili olduğundan dolayı çok memnunum. Benim çalışma konum güneş enerjisinden yararlanmak ve güneş enerjisinden insanlığa yararlı şekillerde enerji üretme konusu. Bunun Türkiye için önemini hiçbir şekilde anlatmak zor değil. Türkiyemizin enerji ihtiyacını dışarıdan ithal ettiğimiz petrol ve doğalgazlarla karşılamaya çalışırken binbir zorluklarla karşı karşıya gelebiliyoruz. Hâlbuki ülkemizin güneşi hem Türkiye'nin enerjisini hem de bu enerjiden elde ettiğimiz başarıları yurt dışına satabilmemize yetecek kapasitededir. Bir sene içinde, bir metrekareye Türkiye'nin pek çok yerinde 1000 kilowatt saatten fazla enerji gider. Bu enerjiyi toplayıp bizim için kullanabilecek bir durumda elektrik enerjisine ve hatta kimyasal enerjiye dönüştürebilirsek dışa bağımlılığımız tümüyle azalacak ve kendi içimizde yeterlilik sağlanacaktır. Bunun ekonomik, politik ve hatta istiklal ve istikbal boyutu vardır. Türkiye'nin istiklali ve istikbali güneş enerjisindedir" şeklinde konuştu.
2020 yılının teması, Selçuk Yaşar'ın tüm hayatı boyunca üzerinde önemle durduğu üç kavramdan; bilim, birlik ve başarıdan biri olan "bilim" olarak belirlendi.
Bu yılki tema göz önünde bulundurularak alanlarında söz sahibi kişilerden oluşan seçici kurulda; Yaşar Üniversitesinin Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı Başkanlığında, Prof. Dr. Ahmet Evin, Prof. Dr. Gürbüz Güneş, Prof. Dr. Arif Hepbaşlı ve Prof. Dr. Banu Onaral yer aldı.
Ödülün sahibi, teknoloji alanında yaptığı uluslararası çalışmalarıyla dünyada adından söz ettiren, özellikle "temiz enerji" konusundaki çalışmalarıyla öne çıkan, plastik organik güneş pilleri konusundaki çalışmasıyla dünyadaki ilk patent ve yayına sahip olan Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi oldu.
"Bilim, Yaşar Üniversitesinin en önemli değerlerinden biri"
Selçuk Yaşar Ödülünün bu yılki teması olan bilimin, Yaşar Üniversitesinin de en önemli değerlerinden biri olduğunu dile getiren Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer, "Sayın Selçuk Yaşar'ın eğitime, bilime sağlamış olduğu katkılarla kurulan Yaşar Üniversitesi'nin temel değerleri; insan odaklılık, toplumsal sorumluluk, bilimsel yaklaşım, yenilikçilik ve uluslararasılıktır. Bilimsel yaklaşım iddiasıyla yola çıkan üniversitelerin bilim ödüllerine katkısı yadsınamaz. Kurucumuzun şu sözleri bize daima rehber olmuştur; 'Bilgiye, ilme ve tecrübeye kıymet vermeyen bir ortamın içine itilmekten şiddetli korunmalıyız.' Bizler de bilgiyi destekleyen ve bilgiye kıymet veren ortamları oluşturabilmek için bu değerli ödülü hayata geçirmekten büyük onur duyuyoruz" dedi.
"Bilginin en önemli güç olduğuna inanırız"
Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı da, "Her yıl ülkemize önemli katkılar sağlamış kişilere farklı alanlarda verilmesi hedeflenen Selçuk Yaşar Ödülünün 2020 yılı teması 'bilim' olarak belirlendi; çünkü biz Yaşar Üniversitesi olarak, bilginin en önemli güç olduğuna inanırız. Evrensel bilginin birikimiyle beslenerek yeni bilgiler üretir ve insanlığın yararına sunmak için çalışırız. Evrensel standartlara ve etik kurallara uyarak bilgiyi üretir, insanlığın yararı için paylaşırız. Tüm bu değerler temayı oluştururken bizlere yol gösterici oldu. Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi, dünyayı daha yaşanabilir hale getirmek için yeni fikirlerin geliştirilmesi konusundaki akademik çalışmaları ve teknoloji alanında yaptığı uluslararası yayınlarla bilim dünyasına katma değer sağlamaktadır. Bizler her yıl yeni bir tema altında ulusal ve uluslararası alanlarda ülkemizi başarıyla temsil eden kişi ve kurumları seçerek Selçuk Yaşar Ödülünü vermeye ve kurucumuzun hayalleri ışığında hep beraber çalışıp emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
"Geleceğin enerjisi güneş enerjisinde"
Ödülün bu yılki sahibi Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi ise "Beni Selçuk Yaşar 2020 Yılı Ödülüne layık gören komisyonunun değerli üyelerine ve Yaşar ailesine çok teşekkür ediyorum. Bu törenin 5 Mart'ta yapılması bekleniyordu; ama maalesef bu çok özel ve istisnai bir sene olduğu için töreni sanal olarak yapmak zorundayız. Sanal ortamdan, Avusturya'dan sizlere sevgilerimi, saygılarımı iletiyorum" dedi.
Türkiye'nin geleceği için güneş enerjisinin büyük önemine değinen Sarıçiftçi, "Özellikle bu ödülün bana verilmesi, benim konumla ilgili olduğundan dolayı çok memnunum. Benim çalışma konum güneş enerjisinden yararlanmak ve güneş enerjisinden insanlığa yararlı şekillerde enerji üretme konusu. Bunun Türkiye için önemini hiçbir şekilde anlatmak zor değil. Türkiyemizin enerji ihtiyacını dışarıdan ithal ettiğimiz petrol ve doğalgazlarla karşılamaya çalışırken binbir zorluklarla karşı karşıya gelebiliyoruz. Hâlbuki ülkemizin güneşi hem Türkiye'nin enerjisini hem de bu enerjiden elde ettiğimiz başarıları yurt dışına satabilmemize yetecek kapasitededir. Bir sene içinde, bir metrekareye Türkiye'nin pek çok yerinde 1000 kilowatt saatten fazla enerji gider. Bu enerjiyi toplayıp bizim için kullanabilecek bir durumda elektrik enerjisine ve hatta kimyasal enerjiye dönüştürebilirsek dışa bağımlılığımız tümüyle azalacak ve kendi içimizde yeterlilik sağlanacaktır. Bunun ekonomik, politik ve hatta istiklal ve istikbal boyutu vardır. Türkiye'nin istiklali ve istikbali güneş enerjisindedir" şeklinde konuştu.
YORUMLAR