Sıkı diyetler saç döküyor
Saç dökülmeleri ve yıpranmaları hakkında bilgi veren Dermatolog Doktor Yasemin Erdem Öztürk, bilinçsiz ürün kullanımına da değinerek önemli uyarılarda bulundu. Öztürk, hızlı kilo kaybı için bilinçsizce yapılan sıkı diyetlerin de saç dökülmesine sebep olabileceğinin altını çizdi.
01 Ekim 2021 - 10:41 - Güncelleme: 01 Ekim 2021 - 10:43
Günümüzde hemen hemen herkesin yaşadığı ve önlemek için birçok yönteme başvurulan sorunlardan bir tanesi de saç dökülmeleri. Her ne kadar daha çok erkeklerin yaşadığı bir sorun gibi gözükse de aslında kadınlar da saç dökülmelerinden oldukça şikayetçi. Bu anlamda Öğretim Görevlisi Dermatolog Doktor Yasemin Erdem Öztürk, saç dökülmeleri ve saç yıpranmaları hakkında hem bilgilendirmelerde bulundu hem de bilinçsiz ürün kullanımına dikkat çekti.
"Sağlık Bakanlığından ruhsatı olmayan ürünleri kullanmamak gerekiyor"
Dr. Yasemin Erdem Öztürk, kişilerin saç problemi olduğunda internetten ya da farklı kişilerden alınan duyumlara göre çeşitli ürünler uygulanıldığından dolayı sorunlar yaşanabileceğini vurgulayarak, "Sağlık Bakanlığından ruhsatı olmayan ürünleri kullanmamak gerekiyor. Çeşitli renklerde sular olarak adlandırılan ürünler piyasaya sürülüyor ancak içinde ne olduğunu bilmiyoruz. Değil saça sürmek, belki dokunmak bile zararlı olabilir. İçinde saç çıkaran bir şey olsa bile bunun dozu ve uygulaması nasıl olur gibi herhangi bir veri olmadan internetten alınan bilgiyle ürün kullanılmamalı. Bir hekime başvurmanız, uygun dozda uygun tedaviyi almanız gerekiyor. İlaç uygun olsa bile belirlediğiniz doz size uygun olmayabilir. Ürün arkadaşınıza iyi gelmiştir ama size iyi gelmeyebilir. Size ait yan etkiler ortaya çıkabilir, hiç beklemediğiniz alerjik reaksiyonlar olabilir, saçınızı çıkaracakken orada çeşitli reaksiyonlarla saçınızın hiç çıkmamasına neden olabilir" diye konuştu.
"Sıkı diyetler sonrasında saç dökülebiliyor"
Saç dökülmesinin, hem kadınlarda hem de erkeklerde görülebilen klinik bir durum olduğunu kaydeden Dr. Yasemin Erdem Öztürk, "Bu hastalıkta genel saç dökülmesi olabilir, bazı dermatolojik hastalıklara bağlı yara izi bırakarak dökülmeler olabilir ya da 'erkek tipi' dediğimiz, sadece alın ve tepe noktasında olan dökülmeler olabilir. Erkek tipi saç dökülmesi, erkeklerde daha sık olmakla beraber kadınlarda da bazı hormon problemleri olduğunda görülebiliyor. Hasta bize geldiğinde önce hastaya sorular sorarak saç dökülmesinin nedenini anlamaya çalışıyoruz. 'Ne zamandan beri dökülüyor, günde kaç tane dökülüyor?' gibi sorular soruyoruz. Örneğin günde 80-100 arası saç teli dökülmesi normal. Ancak bu sayı artıp saçta seyrelmeye yol açtığında hasta, saç dökülmesi hastası olarak kabul ediliyor. Örneğin çok sıkı diyetler sonrasında da saç dökülebiliyor. Gebelikten sonra 2-3 ay içerisinde de çok ciddi saç dökülmeleri olabiliyor. Kişinin herhangi bir hastalığı olabilir, bir ilaç kullanımı olabilir. Çünkü bazı ilaçlar saç, kirpik ve kaş dökebiliyor. Büyük bir cerrahi operasyon geçirildiyse ya da stres yaşanıyorsa saç dökülebiliyor. Tüm bunları konuşuyoruz. Saçı muayene edip saç dökülmesinin tipini belirliyoruz ve sonrasında bazı tetkikler istiyoruz. Demir eksikliği ve kansızlığı var mı, guatr ile ilgili rahatsızlığı var mı, vitamin eksikliği var mı diye bakıyoruz. Bu testlerin sonuçlarında herhangi bir eksiklik gördüysek bunları yerine koyma amacıyla hastayı tedavi ediyoruz. Eğer eksiklik görmediysek şampuanlar, haplar, spreyler gibi genel saç destekleri önerebiliyoruz" ifadelerini kullandı.
Saç kökünde harabiyet yapacak kadar sarımsak kullanımına dikkat
Erkek tipi saç dökülmelerinin genelde erkeklerde görüldüğünü ancak lupus, liken planus ya da halk arasında 'saç kıran' diye bilinen hastalıklar söz konusu olduğunda her iki cinste de bu hastalıkların görülme oranı arasında bir fark olmadığını belirten Öztürk, "Liken planus ve lupusta saç kökü harabiyeti de olduğu için saç çıkışı biraz daha zor. O hastalıkları daha erken evrede yakalayıp mümkün olduğu kadar saç dökülmeden durdurmak çok önemli. O yüzden erken tanı ve tedaviye erken başlamak önemli. Saç kıranda, saç kökü harabiyeti olmadığı için o saçlar genelde yeniden çıkıyor ama yine de zamanında ve uygun tedavi verilmeli. Yanlış tedaviler uygulanmamalı. Örneğin saç dibine saç kökü harabiyeti yapacak kadar çok fazla sarımsak kullanarak bölgeyi tahriş ettikten sonra o bölgede saçı çıkmayan hastamız oldu. Hâlbuki hasta o işlemleri yapmadan bize başvursa daha uygun tedavilerle saç kökü harabiyeti olmadan tedavi olabilecekti" dedi.
"Kimyasal teması ve çok fazla düzleştiriciden kaçının"
Dermatolog Doktor Yasemin Erdem Öztürk ayrıca saç bakımına dair tavsiyelerine devam ederken şunları da söyledi; "Saçla ilgili bir şikayetiniz varsa onunla ilgili önlemler almak lazım. Çok fazla kimyasal temasından kaçınmak lazım. Eğer kimyasallardan dolayı yıpranma olduysa, dışarıdan yapılan bakımlarla saçı desteklemek lazım. Ancak bunlar genel sağlık kurallarına uygun şekilde yapılmalı. Hem cilt hem tırnak hem de saç için düzenli ve dengeli beslenmek, düzenli uyumak, stresten uzak durmak gerekiyor. Saçınızın yapısına uygun şampuan kullanmak gerekiyor. Kuru saça çok fazla fön, çok fazla düzleştirici işlemler yaparsanız saçın keratin yapısını bozarsınız. Bu işlemleri, saçınızın yapısına göre planlamak lazım. Her sabah saçınızı düzleştiriyorsanız, çok yakın ve yüksek ısıyla saça temas oluyorsa mutlaka keratin yapısını bozacaksınız. Aynı zamanda sürekli boya yaptırıyorsanız sürekli bakım da yaptırmanız lazım. Organik boyalar tercih edilebilir, keratin ve nem bakımları yapılabilir, saç maskeleri uygulanabilir. Mutlaka banyoda krem kullanılmalı, uygun fırçalarla saç taranmalı, saçlar düzenli temizlenmeli. Eğer saç dökülmesi, saç uçlarının çok kırılması, cansızlık, kepeklenme, kızarıklık, kaşıntı varsa kişiyi değerlendirmek gerekiyor."
"Sülfat içermeyen şampuanlar kullanın"
Deniz ve havuza girdikten sonra saçlarda bazı değişiklikler olabildiğini de ifade eden Dr. Erdem Öztürk son olarak, "Mevsime göre saçta bazı değişiklikler olabilir. Özellikle yaz aylarında havuzun kloru, denizin tuzu, güneşin etkisi ile beraber saçlarda kuruma, yıpranma, kırılma, cansız görüntü gibi bazı değişimler olabiliyor. Bu değişimlere yönelik olarak önerilerimiz olabiliyor. Örneğin çeşitli nem bakımları, keratin bakımları, çeşitli bitkisel ve organik ürünlerle yapılan saç bakımları, saçın gövdesindeki kurumayı, yıpranmayı gidermeye yardımcı olabilir. Bunlar organik ürünler elde edilerek evde de yapılabilir. Mutlaka sülfat içermeyen şampuanlarla saç yıkanmalı. Deniz ve havuzdan sonra bir an önce duş alınmalı ve sonrasında nem bakımları yapılmalı" diyerek sözlerini sonlandırdı.
"Sağlık Bakanlığından ruhsatı olmayan ürünleri kullanmamak gerekiyor"
Dr. Yasemin Erdem Öztürk, kişilerin saç problemi olduğunda internetten ya da farklı kişilerden alınan duyumlara göre çeşitli ürünler uygulanıldığından dolayı sorunlar yaşanabileceğini vurgulayarak, "Sağlık Bakanlığından ruhsatı olmayan ürünleri kullanmamak gerekiyor. Çeşitli renklerde sular olarak adlandırılan ürünler piyasaya sürülüyor ancak içinde ne olduğunu bilmiyoruz. Değil saça sürmek, belki dokunmak bile zararlı olabilir. İçinde saç çıkaran bir şey olsa bile bunun dozu ve uygulaması nasıl olur gibi herhangi bir veri olmadan internetten alınan bilgiyle ürün kullanılmamalı. Bir hekime başvurmanız, uygun dozda uygun tedaviyi almanız gerekiyor. İlaç uygun olsa bile belirlediğiniz doz size uygun olmayabilir. Ürün arkadaşınıza iyi gelmiştir ama size iyi gelmeyebilir. Size ait yan etkiler ortaya çıkabilir, hiç beklemediğiniz alerjik reaksiyonlar olabilir, saçınızı çıkaracakken orada çeşitli reaksiyonlarla saçınızın hiç çıkmamasına neden olabilir" diye konuştu.
"Sıkı diyetler sonrasında saç dökülebiliyor"
Saç dökülmesinin, hem kadınlarda hem de erkeklerde görülebilen klinik bir durum olduğunu kaydeden Dr. Yasemin Erdem Öztürk, "Bu hastalıkta genel saç dökülmesi olabilir, bazı dermatolojik hastalıklara bağlı yara izi bırakarak dökülmeler olabilir ya da 'erkek tipi' dediğimiz, sadece alın ve tepe noktasında olan dökülmeler olabilir. Erkek tipi saç dökülmesi, erkeklerde daha sık olmakla beraber kadınlarda da bazı hormon problemleri olduğunda görülebiliyor. Hasta bize geldiğinde önce hastaya sorular sorarak saç dökülmesinin nedenini anlamaya çalışıyoruz. 'Ne zamandan beri dökülüyor, günde kaç tane dökülüyor?' gibi sorular soruyoruz. Örneğin günde 80-100 arası saç teli dökülmesi normal. Ancak bu sayı artıp saçta seyrelmeye yol açtığında hasta, saç dökülmesi hastası olarak kabul ediliyor. Örneğin çok sıkı diyetler sonrasında da saç dökülebiliyor. Gebelikten sonra 2-3 ay içerisinde de çok ciddi saç dökülmeleri olabiliyor. Kişinin herhangi bir hastalığı olabilir, bir ilaç kullanımı olabilir. Çünkü bazı ilaçlar saç, kirpik ve kaş dökebiliyor. Büyük bir cerrahi operasyon geçirildiyse ya da stres yaşanıyorsa saç dökülebiliyor. Tüm bunları konuşuyoruz. Saçı muayene edip saç dökülmesinin tipini belirliyoruz ve sonrasında bazı tetkikler istiyoruz. Demir eksikliği ve kansızlığı var mı, guatr ile ilgili rahatsızlığı var mı, vitamin eksikliği var mı diye bakıyoruz. Bu testlerin sonuçlarında herhangi bir eksiklik gördüysek bunları yerine koyma amacıyla hastayı tedavi ediyoruz. Eğer eksiklik görmediysek şampuanlar, haplar, spreyler gibi genel saç destekleri önerebiliyoruz" ifadelerini kullandı.
Saç kökünde harabiyet yapacak kadar sarımsak kullanımına dikkat
Erkek tipi saç dökülmelerinin genelde erkeklerde görüldüğünü ancak lupus, liken planus ya da halk arasında 'saç kıran' diye bilinen hastalıklar söz konusu olduğunda her iki cinste de bu hastalıkların görülme oranı arasında bir fark olmadığını belirten Öztürk, "Liken planus ve lupusta saç kökü harabiyeti de olduğu için saç çıkışı biraz daha zor. O hastalıkları daha erken evrede yakalayıp mümkün olduğu kadar saç dökülmeden durdurmak çok önemli. O yüzden erken tanı ve tedaviye erken başlamak önemli. Saç kıranda, saç kökü harabiyeti olmadığı için o saçlar genelde yeniden çıkıyor ama yine de zamanında ve uygun tedavi verilmeli. Yanlış tedaviler uygulanmamalı. Örneğin saç dibine saç kökü harabiyeti yapacak kadar çok fazla sarımsak kullanarak bölgeyi tahriş ettikten sonra o bölgede saçı çıkmayan hastamız oldu. Hâlbuki hasta o işlemleri yapmadan bize başvursa daha uygun tedavilerle saç kökü harabiyeti olmadan tedavi olabilecekti" dedi.
"Kimyasal teması ve çok fazla düzleştiriciden kaçının"
Dermatolog Doktor Yasemin Erdem Öztürk ayrıca saç bakımına dair tavsiyelerine devam ederken şunları da söyledi; "Saçla ilgili bir şikayetiniz varsa onunla ilgili önlemler almak lazım. Çok fazla kimyasal temasından kaçınmak lazım. Eğer kimyasallardan dolayı yıpranma olduysa, dışarıdan yapılan bakımlarla saçı desteklemek lazım. Ancak bunlar genel sağlık kurallarına uygun şekilde yapılmalı. Hem cilt hem tırnak hem de saç için düzenli ve dengeli beslenmek, düzenli uyumak, stresten uzak durmak gerekiyor. Saçınızın yapısına uygun şampuan kullanmak gerekiyor. Kuru saça çok fazla fön, çok fazla düzleştirici işlemler yaparsanız saçın keratin yapısını bozarsınız. Bu işlemleri, saçınızın yapısına göre planlamak lazım. Her sabah saçınızı düzleştiriyorsanız, çok yakın ve yüksek ısıyla saça temas oluyorsa mutlaka keratin yapısını bozacaksınız. Aynı zamanda sürekli boya yaptırıyorsanız sürekli bakım da yaptırmanız lazım. Organik boyalar tercih edilebilir, keratin ve nem bakımları yapılabilir, saç maskeleri uygulanabilir. Mutlaka banyoda krem kullanılmalı, uygun fırçalarla saç taranmalı, saçlar düzenli temizlenmeli. Eğer saç dökülmesi, saç uçlarının çok kırılması, cansızlık, kepeklenme, kızarıklık, kaşıntı varsa kişiyi değerlendirmek gerekiyor."
"Sülfat içermeyen şampuanlar kullanın"
Deniz ve havuza girdikten sonra saçlarda bazı değişiklikler olabildiğini de ifade eden Dr. Erdem Öztürk son olarak, "Mevsime göre saçta bazı değişiklikler olabilir. Özellikle yaz aylarında havuzun kloru, denizin tuzu, güneşin etkisi ile beraber saçlarda kuruma, yıpranma, kırılma, cansız görüntü gibi bazı değişimler olabiliyor. Bu değişimlere yönelik olarak önerilerimiz olabiliyor. Örneğin çeşitli nem bakımları, keratin bakımları, çeşitli bitkisel ve organik ürünlerle yapılan saç bakımları, saçın gövdesindeki kurumayı, yıpranmayı gidermeye yardımcı olabilir. Bunlar organik ürünler elde edilerek evde de yapılabilir. Mutlaka sülfat içermeyen şampuanlarla saç yıkanmalı. Deniz ve havuzdan sonra bir an önce duş alınmalı ve sonrasında nem bakımları yapılmalı" diyerek sözlerini sonlandırdı.
YORUMLAR