Tek yumurta ikizleri kanser oldu, birlikte yendi!
İZMİR'de bir hafta arayla kanser teşhisi konulan tek yumurta ikizleri 47 yaşındaki Çiğdem Serfiçeli ve Yeşim Akın, tedavi süresince birbirlerine destek oldu. Yaşamları boyunca benzer sağlık sorunlarını birlikte aştıklarını ifade eden ikizler, kanseri de birlikte yenmenin mutluluğunu yaşıyor.
03 Şubat 2022 - 15:16 - Güncelleme: 03 Şubat 2022 - 15:18
Almanya'da 18 Ağustos 1975 tarihinde dünyaya gelen tek yumurta ikizleri Çiğdem Serfiçeli ve Yeşim Akın, 1 hafta arayla meme kanseri olduklarını öğrendi. Geçen yıl ağustos ayında rutin kontroller için gittiği İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağ göğsünde tümör olduğunu öğrenen Çiğdem Serfiçeli, ikizi Yeşim Akın'ı arayıp doktora gidip muayene olmasını isteyerek kanser teşhisinin ilk evrede konulmasını sağladı. Özel hastanede tedavi sürecini birlikte geçiren ikizler, sağlığına kavuştu.
Kanser olduğunu öğrendikten sonra, genetik olabilir mi, diye kafasında bir soru işareti oluştuğunu anlatan Çiğdem Serfiçeli, "Bana teşhis konulunca hemen ikizimi aradım. 'Mutlaka senin de bir doktora gitmen gerek' diye söyledim. İkimizin de sağ göğsünde tümör çıktı" dedi.
Tek yumurta ikizleri olarak ortak yönlerinin oldukça fazla olduğunu dile getiren Serfiçeli, çocukluklarından itibaren sıklıkla aynı anda hasta olduklarını ve aynı hisleri paylaştıklarını kaydetti. Serfiçeli, "Hasta olduğumda mutlaka 1 hafta sonra ikizim de oluyor. O bir şeyi hissettiğinde gece yarısı beni arar konuşuruz. Bebekliğimizden beri hep arka arkaya hasta olduk ve birlikte atlattık. Kanseri erken teşhis ettirmek için tüm kadınlar rutin kontrollerini mutlaka yaptırsınlar. Ben tesadüfen öğrendim. Ama yine şanslıyım çünkü tümör birinci evredeyken yakalandı. Herkese her yıl bu kontrolü yaptırmalarını öneriyorum" diye konuştu.
Yeşim Akın ise, "Kız kardeşime teşhis konulunca ben de tetkik yaptırdım. Doktorlarımızın desteğiyle kolay atlattık. Kardeşimle hep birbirimizin yanında olduk. Bu hayatımız boyunca böyleydi. Kanserle ilgili hiç kontrole gitmemiştim. Hep çevreden duyardım. Ama kendimiz kontrollere gitmiyorduk. Tamamen tesadüf eseri kardeşimde çıkınca ben de öğrendim. Kendimi iyi hissediyorum. Kemoterapi ve radyoterapide korkulacak bir şey yok. Normal yaşamımıza geri döndük" diye konuştu.
'TARAMALARA ÖNEM VERİN'
Medikal Onkoloji Uzmanı Uz. Dr. Gülcan Bulut, daha önce de kardeş hastaları bulunduğunu ancak aynı anda tanı alan ve birlikte tedavi olan ilk ikiz kanser hastaları olduğunu söyledi. İkizlerden birinde meme kanseri geliştiyse diğerinde de yüzde 50 riskin söz konusu olduğunu anlatan Dr. Bulut, "Bu hastalarımızın birer hafta arayla tanı almaları ilginç oldu. İkisi de ciddi yan etki olmadan süreci atlattı. Tedaviye tam yanıt verdiler. Tümörün boyutlarındaki farklılık nedeniyle biri kemoterapi aldı, ikisi de radyoterapi aldı. Koruyucu tedavi altındalar ve takip sürecindeler" dedi.
4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle de bir hatırlatmada bulunan Dr. Bulut, "Kanserden korkmaktan ziyade geç kalmaktan korkmalıyız. Bunun için taramalarımıza önem vermeliyiz. Kanserin sadece genetik yatkınlığı yok. En önemli sebepleri çevresel faktörler. Bunun için de özellikle sigaradan uzak durarak koruyucu tedbirleri almak gerekiyor" diye konuştu.
Kanser olduğunu öğrendikten sonra, genetik olabilir mi, diye kafasında bir soru işareti oluştuğunu anlatan Çiğdem Serfiçeli, "Bana teşhis konulunca hemen ikizimi aradım. 'Mutlaka senin de bir doktora gitmen gerek' diye söyledim. İkimizin de sağ göğsünde tümör çıktı" dedi.
Tek yumurta ikizleri olarak ortak yönlerinin oldukça fazla olduğunu dile getiren Serfiçeli, çocukluklarından itibaren sıklıkla aynı anda hasta olduklarını ve aynı hisleri paylaştıklarını kaydetti. Serfiçeli, "Hasta olduğumda mutlaka 1 hafta sonra ikizim de oluyor. O bir şeyi hissettiğinde gece yarısı beni arar konuşuruz. Bebekliğimizden beri hep arka arkaya hasta olduk ve birlikte atlattık. Kanseri erken teşhis ettirmek için tüm kadınlar rutin kontrollerini mutlaka yaptırsınlar. Ben tesadüfen öğrendim. Ama yine şanslıyım çünkü tümör birinci evredeyken yakalandı. Herkese her yıl bu kontrolü yaptırmalarını öneriyorum" diye konuştu.
Yeşim Akın ise, "Kız kardeşime teşhis konulunca ben de tetkik yaptırdım. Doktorlarımızın desteğiyle kolay atlattık. Kardeşimle hep birbirimizin yanında olduk. Bu hayatımız boyunca böyleydi. Kanserle ilgili hiç kontrole gitmemiştim. Hep çevreden duyardım. Ama kendimiz kontrollere gitmiyorduk. Tamamen tesadüf eseri kardeşimde çıkınca ben de öğrendim. Kendimi iyi hissediyorum. Kemoterapi ve radyoterapide korkulacak bir şey yok. Normal yaşamımıza geri döndük" diye konuştu.
'TARAMALARA ÖNEM VERİN'
Medikal Onkoloji Uzmanı Uz. Dr. Gülcan Bulut, daha önce de kardeş hastaları bulunduğunu ancak aynı anda tanı alan ve birlikte tedavi olan ilk ikiz kanser hastaları olduğunu söyledi. İkizlerden birinde meme kanseri geliştiyse diğerinde de yüzde 50 riskin söz konusu olduğunu anlatan Dr. Bulut, "Bu hastalarımızın birer hafta arayla tanı almaları ilginç oldu. İkisi de ciddi yan etki olmadan süreci atlattı. Tedaviye tam yanıt verdiler. Tümörün boyutlarındaki farklılık nedeniyle biri kemoterapi aldı, ikisi de radyoterapi aldı. Koruyucu tedavi altındalar ve takip sürecindeler" dedi.
4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle de bir hatırlatmada bulunan Dr. Bulut, "Kanserden korkmaktan ziyade geç kalmaktan korkmalıyız. Bunun için taramalarımıza önem vermeliyiz. Kanserin sadece genetik yatkınlığı yok. En önemli sebepleri çevresel faktörler. Bunun için de özellikle sigaradan uzak durarak koruyucu tedbirleri almak gerekiyor" diye konuştu.
YORUMLAR