Tip 2 diyabeti cerrahi ile yenmek mümkün!
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Serpil Bilgin Akyağcı, diyabet cerrahisinin şeker hastalığının yanı sıra, şeker ve kiloya bağlı pek çok hastalığı da tedavi ettiğini söyledi
20 Ekim 2020 - 09:49 - Güncelleme: 20 Ekim 2020 - 09:50
Toplumda gün geçtikçe daha fazla görülen şeker hastalığının Tip 1 ve Tip 2 olmak üzere iki türünün mevcut olduğunu ifade eden VM Medical Park Bursa Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Serpil Bilgin Akyağcı, "Tip 1 şeker hastalığı, insülinin pankreasta hiç üretilmediği ya da çok az üretildiği tipidir. Sıklıkla çocukluk ve gençlik döneminde görülür. Tip 2 şeker hastalığında ise vücut insülin üretmektedir, ancak hücreler insüline direnç göstermektedir" açıklamasında bulundu.
Tip 2 şeker hastalığının cerrahi tedavisinin mümkün olduğunun altını çizen Op. Dr. Serpil Bilgin Akyağcı, "Günümüzde yapılan ameliyatların başarı oranı yüzde 90'a kadar çıkmaktadır. Tabi ki bunun için hastanın bu ameliyata uygun olması gerekmektedir. Tip 2 diyabetlilere bu ameliyatlar yapılırken Tip 1 diyabet hasta grubunda ise pankreasta insülin rezervi olmadığı için bu ameliyat uygulanmaz. Diyabet cerrahisi yapılması için hastanın bir takım kriterlere uygun olması gerekir. Diyabet cerrahisi uygulanacak olan hastaların ilk olarak pankreas bezinde insülin salgılayacak rezervleri var mı buna bakılır. Tip 2 diyabet olsa bile, pankreas bezine karşı antikor gelişmiş ise o hastalarımıza da uygun olmadığı için testlerimizi yapıyoruz. Eğer beklediğimiz sınırların üzerinde sonuç çıkarsa, diğer incelemelerimizi sağlıyoruz. Endoskopi, ultrason, kan tahlili ve diğer branşlar tarafından sağlık taramalarını yapıyoruz" diye konuştu.
Diyabet cerrahisinin etkinliğinin hormonlar üzerinde olduğunu ifade eden Op. Dr. Akyağcı, "Biz burada mideyi bir miktar küçülterek, gıda alımında da bir azalma meydana getiriyoruz. Bunun dışında en büyük etkinliği hormonlar üzerinden sağlıyoruz. Hormonlar genel olarak diyabette iki çeşide ayrılıyor. İnsülin direncini arttıran ve azaltan. Bu cerrahiden sonra insülin direncini artıran hormonların salınımında bir azalma olmaktadır. Aynı zamanda ince bağırsağın son kısmına daha erken dönemde gıdaların ulaşmasıyla buradan salgılanan hormonlar insülinin etkisini artırıyor. İnsülinin etkisini azaltan hormonların da etkinliği azalmaya başlıyor. Böylece kan şekeri regülasyonunu sağlamış oluyoruz" şeklinde konuştu.
Diyabet ve obezite cerrahisinin şeker hastalığının yanı sıra, pek çok metabolik hastalığın da tedavi edilmesini kapsadığını vurgulayan Op. Dr. Serpil Bilgin Akyağcı, "Bu ameliyat hipertansiyon, yüksek kolesterol, uyku apnesi gibi birçok metabolik hastalık üzerinde etkilidir. Kilo verilmesiyle birlikte omurga ve eklemlere binen yük de azaldığı için kemik, eklem ve kas hastalıklarında da azalma görülmektedir. Ayrıca şeker hastalığı ameliyatı çok zayıf olmayan Tip 2 diyabetli hastalara da uygulanabilmektedir" dedi.
Tip 2 şeker hastalığının cerrahi tedavisinin mümkün olduğunun altını çizen Op. Dr. Serpil Bilgin Akyağcı, "Günümüzde yapılan ameliyatların başarı oranı yüzde 90'a kadar çıkmaktadır. Tabi ki bunun için hastanın bu ameliyata uygun olması gerekmektedir. Tip 2 diyabetlilere bu ameliyatlar yapılırken Tip 1 diyabet hasta grubunda ise pankreasta insülin rezervi olmadığı için bu ameliyat uygulanmaz. Diyabet cerrahisi yapılması için hastanın bir takım kriterlere uygun olması gerekir. Diyabet cerrahisi uygulanacak olan hastaların ilk olarak pankreas bezinde insülin salgılayacak rezervleri var mı buna bakılır. Tip 2 diyabet olsa bile, pankreas bezine karşı antikor gelişmiş ise o hastalarımıza da uygun olmadığı için testlerimizi yapıyoruz. Eğer beklediğimiz sınırların üzerinde sonuç çıkarsa, diğer incelemelerimizi sağlıyoruz. Endoskopi, ultrason, kan tahlili ve diğer branşlar tarafından sağlık taramalarını yapıyoruz" diye konuştu.
Diyabet cerrahisinin etkinliğinin hormonlar üzerinde olduğunu ifade eden Op. Dr. Akyağcı, "Biz burada mideyi bir miktar küçülterek, gıda alımında da bir azalma meydana getiriyoruz. Bunun dışında en büyük etkinliği hormonlar üzerinden sağlıyoruz. Hormonlar genel olarak diyabette iki çeşide ayrılıyor. İnsülin direncini arttıran ve azaltan. Bu cerrahiden sonra insülin direncini artıran hormonların salınımında bir azalma olmaktadır. Aynı zamanda ince bağırsağın son kısmına daha erken dönemde gıdaların ulaşmasıyla buradan salgılanan hormonlar insülinin etkisini artırıyor. İnsülinin etkisini azaltan hormonların da etkinliği azalmaya başlıyor. Böylece kan şekeri regülasyonunu sağlamış oluyoruz" şeklinde konuştu.
Diyabet ve obezite cerrahisinin şeker hastalığının yanı sıra, pek çok metabolik hastalığın da tedavi edilmesini kapsadığını vurgulayan Op. Dr. Serpil Bilgin Akyağcı, "Bu ameliyat hipertansiyon, yüksek kolesterol, uyku apnesi gibi birçok metabolik hastalık üzerinde etkilidir. Kilo verilmesiyle birlikte omurga ve eklemlere binen yük de azaldığı için kemik, eklem ve kas hastalıklarında da azalma görülmektedir. Ayrıca şeker hastalığı ameliyatı çok zayıf olmayan Tip 2 diyabetli hastalara da uygulanabilmektedir" dedi.
12:01
YORUMLAR