Kızılay'dan İzmir'de ihtiyaç sahiplerine 12 ay et
Kızılay İzmir Şubesi yönetimi İzmir-Ege Medya Platformu üyesi gazeteci ve yazarlar ile bir araya geldi. Buluşma da Türk Kızılay’ın son dönemde tüm dünya da büyük bir atağa geçtiğini kaydeden Kızılay İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış, bilgiler aktardı.
04 Haziran 2022 - 10:44 - Güncelleme: 04 Haziran 2022 - 12:30
Türk Kızılay İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış, İzmir- Ege Medya Platformu üyesi gazetecileri ağırladı. Medya ve gazetecilik yönü olan Türk Kızılay İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri Melih Bingöl, Gözde Birman ve Ferzan Yapkuöz’ün de hazır bulunduğu toplantıda kurum faaliyetleri ile ilgili sunum eşliğinde bilgilendirmeler yapan Baykalmış, gazetecilerin Türk Kızılay ve faaliyetleri ile ilgili sorularını da cevaplandırdı.
Türk Kızılay İzmir Şubesi’nde gerçekleştirilen toplantının açılışında takdim konuşmasını İzmir ve Ege Medya Platformu Başkanı Ahmet Kaplan yaptı. Platformun amacı, yapısı ve faaliyetleri ile ilgili kısa bir bilgilendirme yapan Kaplan, platformun basın ahlak ilkeleri çerçevesinde İzmir ve Ege de ki farklı kesimlerden basın mensuplarının tamamen mesleki bir insiyatifle bir araya gelmesiyle kurulduğunu ifade ederek, “İzmir Medya Platformunu 7 yıl önce tamamen mesleki reflekslerle kurdum. Ne siyasi bir tercihle ne de siyasi saiklerle kurulmuş bir organizasyon değiliz. Tamamen mesleki reflekslerimizle ve mesleki bir anlayış içerisinde İzmir Medya Platformu olarak yola çıktık. Bugün Ege Medya Platformu’na evrilen bir yeni oluşumla yolumuza devam ediyoruz” dedi. İzmir ve Ege Medya Platformu’nun bölgesel nitelik kazanan Egeli gazetecileri bir çatı altında bir araya getiren en büyük oluşum olduğuna da dikkat çeken Kaplan, “100’ü aşan bir gazeteci oluşumuyuz. Aynı zamanda büyük ve güçlü bölgesel networkün alt yapısını oluşturuyoruz. Mesleki anlamda en büyük dayanışma gücüne eriştik. Görüşü, fikri, düşüncesi, yaşam tarzı ne olursa olsun, aramızda her renkten ve düşünceden arkadaşlarımız var. Grupta yer alan herkes birbirinin düşüncesine saygı içerisindedir. Bu sadece İzmir adına değil, ülkemiz adına da büyük bir kazanımdır. Bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz dayanışma ve birliktir.Ayrışmaya karşı gerçekten birleşmeye ihtiyacımız var. Biz İzmir ve Ege Medya Platformu olarak buna öncülük yaptığımız için çok mutluyuz” ifadelerini kullandı. Kaplan, ardından sözü Türk Kızılay İzmir Başkanı Kerem Baykalmış’a bıraktı.
Türk Kızılay İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış, yaklaşan kurban bayramına dikkat çekerek; Kurban kesme organizasyonunda dini vecibelerin tam olarak yerine getirildiğine şahit olmuş birisi olarak, vatandaşlara gönül rahatlığıyla kurbanlarını Türk Kızılay’a bağışlamaları tavsiyesinde bulundu.
Kurban Bayramı’nın yaklaştığı ve Kurbanlık telaşının yaşandığı şu günlerde vatandaşların en önemli gündemlerinden birisi olan vekaletle Kurban bağışı konusunda önemli açıklamalarda bulunan Türk Kızılay İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış, “Kurban organizasyonumuzda ben birebir şahidim. Bunun videoları da var. Kızılay bana Kıbrıs’ta bu konuda görev vermişti. Kıbrıs’a gittim. Kesimlerde bağışı yapan insanların vermiş oldukları vekaletleri listelerinden tek tek okuyarak videoya çekip kesimi gerçekleştirdik. En ufak bir şüpheniz olmasın.
İHTİYAÇ SAHİPLERİ 12 AY BOYUNCA
KONSERVE OLARAKTA ET’E ULAŞABİLİYOR
Kurban Bayramı’nın yaklaştığı şu günlerde toplumun en önemli gündemlerinden birisi olan vekaletle Kurban bağışı konusunda da önemli açıklamalarda bulunan Kerem Baykalmış, vatandaşların kurbanlarını Türk Kızılay aracılığıyla gönül rahatlığıyla kestirebileceklerini vurgulayarak, bu konuda şunları söyledi: “Kurban Bağışı yurtiçi 2475 TL, yurtdışı Kurban Bağış bedeli 1475 TL. Et’ler, et entegre tesislerinde 800 gramlık kavurma haline getiriliyor. Hem milletimizin dini vecibesini yerine getirirken hem de almış olduğumuz bu bağışları 6 milyon insana, ihtiyaç sahiplerine 1 yıl boyunca dağıtıyoruz. Sadece Kurban Bayramında değil ihtiyaç sahipleri 12 ay boyunca konserve olarakta et’e ulaşabiliyor.”
Bu Ramazan 285 bin haneye sıcak yemek götürdük. Sıcak yemek evlerine gitti. Mobil mutfaklarda ürettiğimiz ürünleri Kızılay’ın selamıyla insanların kapısını çalarak, onları ayağımıza getirerek değil. Onların kapısına götürerek bu hizmeti vermeye çalıştık.”
HİLAL-İ AHMER’DEN KIZILAY’A 154 YIL…
Türk Kızılay'ın 154 yıldır yurt içinde ve yurt dışında faaliyetlerine devam ettiğini hatırlatarak konuşmasına başlayan Kerem Baykalmış, “Bizim bütün faaliyetlerimizin tanıtımında, saha içerisinde yapmış olduğumuz faaliyetlerin ihtiyaç sahiplerine ulaşmasında, eksiklerimiz varsa bu eksiklerin giderilmesinde sizlerin üzerine de çok büyük görevler düşüyor” diyerek, gazetecilerden destek istedi.
Türk Kızılay’ı ile ilgili genel bilgiler paylaşan Baykalmış, Kızılay kuruluş amacı itibariyle din, dil, ırk, siyasi düşünce gözetmeksizin, milyonlarca insana ulaşabilme kapasitesi olduğunu kaydetti.
“Osmanlı zamanından Hilal-i Ahmer isminden 1935 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Kızılay’ı adını verdiği 50 ülkede temsilciliği bulunan 196 ülke de operasyonel insani yardım faaliyeti yürütebilen 154 yıllık tarihiyle Dünya Yardım Teşkilatı’na üye bir kuruluşuz” şeklinde konuşan Baykalmış sözlerini şöyle sürdürdü:
Türk Kızılay son dönemde büyük bir atağa geçti. Avrasya ve Afrika Bölge Başkanlığı yapan Dünya Yardım Teşkilatı Genel Başkan Yardımcısı Dr. Kerem Kınık bu son dönemde Kızılay’ımızın yapmış olduğu ataklar neticesinde Dünya Yardım Teşkilatı Genel Başkanlığı’na aday oldu. Son dönemde Genel Kurulumuzu da gerçekleştirdik. Bu vesileyle çalışmalarımıza devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
“İLÇELERLE KOORDİNELİ ÇALIŞARAK
HİZMET VERİMİNİ ARTIRDIK”
Kerem Baykalmış, Türk Kızılay İzmir Şubesi yeni dönem çalışmalarıyla ilgili olarak şu bilgileri de paylaştı:
“4 bin gönüllümüz var. 15 ilçede teşkilatlanmamız var. Yapılan tüzük değişikliğiyle önceden bağımsız olan tüm şubeler İzmir Şube çatısı altına toplandı. Teşkilat yapımız siyasi parti teşkilat yapılanmasına benzedi. Genel Merkezin görevlendirmemesine rağmen her ay mutat toplantılarımızı istişare toplantılarımızı düzenledik. Geçmiş dönemde şubeler yılda bir kere toplanıyormuş. Biz her ay toplanıp elimizdeki imkanları birbirimizle paylaşıp saha faaliyetlerini daha da aktif hale getirmeye çalıştık. Depoda tuttuğumuz her ürünü ihtiyaç sahiplerine zamanında ulaştırmadığımızda bu işin büyük vebali var. Arkadaşlarımızla, gençlerimizle, kadın kollarımız ve engelli birimimizle bu bilinçle hareket ediyoruz.”
“KIZILAY KAN SATMIYOR, İFTİRA ATIYORLAR…”
Sözlerini “Sizlerin bu teşriki mesaide eksiklerimiz var ise diyalog kanallarını açık tutup istişare etmemizin de faydalı olacağına inanıyorum. Bir hatamız varsa düzeltip özür dilemekten de asla çekinmeyiz. Ama yanlış aktarılan bir şey varsa kurumlarımızın bundan göreceği zarar dolayısıyla da itibar kayıpları inanılmaz derecede sıkıntıya yol açıyor” şeklinde sürdüren Baykalmış, bu konudaki en çok karşılaştıkları sıkıntılardan birisinin Kızılay’ın topladığı kanların parayla satıldığı iddiası olduğunu dile getirerek, bu konuda şunları söyledi: “Bizim bir kan merkezimiz var. Kan ihtiyaç hasıl olduğunda parayla satın alınamayacak bir ihtiyaç. Ama Türk Kızılay’ın bunu parayla sattığı yalanıyla hep karşılaşıyoruz. Kan demek hayat demek. Biz kar amacı gütmeyiz. Devletimizin yükünü hafifletiriz ve Avrupa standartlarında laboratuvarlarımızla da yüzde 99 noktasında hijyene uygun üretimleri milletimize en kısa vadede ulaştırırız.”
“SOSYAL MEDYA’DAN DA KARALADILAR”
Kızılay İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış, sosyal medya da yayılan yalan yanlış paylaşımlarla ilgili yaşanan sıkıntılardan da bahsetti. İki gün önce bir sosyal medya paylaşımındaki detayları bu sıkıntıya en kötü örneklerden birisi olarak anlatan Baykalmış, olayı şu şekilde anlattı:
“2018 yılında sosyal medyaya düşmüş bir haber geçenlerde sosyal medyaya tekrar düştü. İzmir Şube olarak Konak Bayramyeri’nde bir dağıtım yapıyoruz. Bir tane hanımefendi sosyal medyasından canlı yayın yapıyor. ‘Biz açlıktan ölüyoruz, burada Suriyelileri doyuruyorlar, bir eve 50 koli gıda yardımı indirdiler’ diyerek bize hakaretler saydırıyor. O kadar eğri bir yaklaşım ki neresini düzelteceğini şaşırıyorsun. Yapılan yardım Kızılhaç tarafından Kızılay’a şartlı bağışlanmış gıda kolileri. Toplum Merkezimiz tamamen çalışan personeliyle beraber Avrupa fonlarından beslenir. Türkiye’deki mültecilere destek verir. Kızılay Kızılhaç işbirliğiyle bunlar bize emanet edilmiş. Bu emanetleri mecburen ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağız, çünkü mültecilere dağıtılması şartıyla bize bağışlanmış… Ortak bir alanda uygun bir yere depolayıp aileleri oraya çağırıp dağıtalım. Konu esasında buradan başlıyor. Bir eve 50 tane koli indirmenin imkanı yok. Tamamen provokasyona yönelik bir paylaşımla ve 2018 yılında gerçekleşmiş bir olay iki gün önce yeni yaşanmış gibi tekrar sosyal medyaya düştü. Gerçeği bilmeyen vatandaşlarımız ‘kanımız haram olsundan tutunda bundan sonra bir zırnık vermeyiz’e kadar bizi itham edici ve yapmış olduğumuz emekleri zayıflatıcı algılara sebebiyet veriyorlar.”
“SINIRLARI AŞTIĞIMIZ İÇİN
İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Bu saldırıların operasyonel yapıldığını da ifade eden Kerem Baykalmış, bu konuda ise şunları söyledi:
“Çünkü Kızılay sınırları aştı. Ukrayna’daki savaşa Kızılhaç’tan önce giden ilkyardım kuruluşu olduk. Bunlar abartısız cümlelerdir. Otomatikman Suriye’de askerlerimizin bile iaşesinde mobil mutfak gücüyle profesyonel personelimiz var. İzmir depreminde saat 13:00’te deprem oldu, biz 18:00’da çorba dağıtmaya başladık. Suriye, Filistin, Libya, Bosna Hersek’ten Avrupa’ya… Küresel olarak ta takdir görürken Türk Bayrağı’nın dalgalanması birilerini rahatsız ettiği için bununla alakalı operasyonel müdahalelerle karşılaşmaya başlıyoruz: Türk Kızılay olarak biz devletten bağış almayız. Türk Kızılay’ın bütün faaliyetleri Türk milletinin yapmış olduğu bağışlarla sürdürülmektedir.”
“BİZ İHTİYAÇ SAHİPLERİNİN KAPISINA
GİDERSEK İŞİMİZİ İYİ YAPMIŞ OLURUZ…”
Artan saha çalışmalarının bir sonucu olarak 3 katrilyon olan bütçenin şimdi 10 katrilyona çıktığını da belirten Baykalmış, “Bu saha faaliyetleriyle gerçekleşiyor. Göreve geldikten sonra bu kadar iş yapınca İzmir’de 12 tane daire bağışı aldık. İnsanlar Kızılay’ın kapısının önünden geçmiyordu. Burada yardım almak isteyenler aşağıda kuyruk oluşturuyordu. Dedim ki arkadaşlara burada bir sıkıntı var. İnsanlar, mağdurlar, ihtiyaç sahipleri bizim kapımıza geliyor. Biz onların kapısını çalmadığımız müddetçe iş yapıyoruz diye adlandırmayalım kendimizi, dedim” ifadelerini kullandı.
“SADECE KAN MERKEZİNİ DEĞİL
İNSANİ YARDIMI DA ÖNE ÇIKARIYORUZ”
Kızılay’ın yıllarca sadece kan ihtiyacı gideren bir kurum olarak bilindiğini, bu algıyı değiştirmek için de çabaladıklarını aktaran Baykalmış, “Kan merkezi o kadar öne çıkmış, insani yardım faaliyetlerimiz o kadar geride kalmış ki bizi sadece kan hizmetleriyle özdeşleştirmişler. Otomatikman bunu geçlerimiz, yönetimimiz, gönüllülerimiz, sizin gibi değerli basın mensubu arkadaşlarımızın desteğiyle değiştirmek istedik. Kızılay isminin geçtiği her yerde ‘Ben de Kızılay’a yardım ediyorum’ dedirtebilirsek bu konuda kendimiz başarılı olmuş kabul edeceğiz.”
“MÜLTECİLERE YARDIMLARI
AVRUPA BİRLİĞİ ADINA DAĞITIYORUZ”
Kerem Baykalmış, kamuoyunun en hassas olduğu konuların başında gelen mültecilere yardım konusuna da açıklık getirdi. En çok karşılaştıkları sorunun “Mültecilere niye yardım yapılıyor?” sorusu olduğunu ifade eden Baykalmış, “Bu konuda Avrupa Birliği Kızılay’a şu anda 1 milyar Euro fon ayırdı. Örneğin Kızılay Kart. Avrupa Birliği fonlarıyla ihtiyacı tespit edilen insanlara dağıtılıyor. Birincisi, bizim vazifemiz kapımıza gelen insana yardımcı olmak. İkincisi, emanet edilene sahip çıkıp hakkını verebilmek. Bunu da şu şekilde yönetiyoruz. Devletimizle ciddi manada paydaşız ve aynı hassasiyetleri taşıyoruz. Devletimizin Sosyal Yardımlaşma Vakıfları var. Sosyal Yardımlaşma Vakıflarınca tespit edilen ihtiyaç sahibi insanlara yardım yapıyoruz” diye konuştu.
“ÜÇ DEFA DENETİMDEN GEÇTİK”
Yapılan bütün toplanan ve dağıtılan yardımlar ile tüm faaliyetlerin ilgili mercilerce defalarca denetlendiğini de dile getiren Kerem Baykalmış, bu konuda şu bilgileri paylaştı: “Kendi iç denetim mekanizmamız var. Personelimizin yapmış olduğu tespitler var. O tespitlerle de ihtiyaç sahibi insanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Dernekler Masası denetliyor, İçİşleri bakanlığımız denetliyor, Sayıştay denetliyor, Cumhurbaşkanlığı denetliyor. (3 defa denetleme geçirdik) Bir de Türk Kızılay’ının müfettişleri denetliyor. Gayet şeffafız ve şuan kadar denetlemelerin hepsinden sorunsuz geçtik” dedi.
“ÇALIŞAN SAYISINI AZALTTIK, YARDIMLARIMIZI ARTIRDIK”
Baykalmış, Türk Kızılay İzmir Şube olarak yaptıkları ayni ve nakdi yardımlarla ilgili şu bilgileri verdi: “3 yılda 12 milyon 831 bin TL’lik yardım yapmışız. muhtelif 100 adeti aşkın Gıda Kolisi dağıtmışız. 1 milyon 148 bin adet hijyen seti dağıtmışız. Konserve ete geleyim 28 bin 223 adet. Biz göreve gelmeden önceki 4 yılda dağıtılan konserve kutusu 4 bin adet. Biz 3 yılda 28 bin adet dağıtmışız” dedi.
“KUZEY IRAK SINIRINDAKİ BAYRAKLARIMIZI YENİLEDİK”
Sadece İzmir’de değil Türkiye’nin farklı noktalarında ve özellikle Doğu, Güneydoğu hattına insani yardımlar başta olmak üzere hizmet ulaştırdıklarını dile getiren Baykalmış, bu konuda şunları söyledi: “Kuzey Irak sınırında tam 18 tane şehidi olan bir korucu köyü var. Mezarlarındaki Türk Bayraklarımız eskimiş ve yıpranmıştı. Bu 1-2 bin liralık bir şey ama önemli olan o hilalin orda dalgalanması lazımdı. Biz bin 500 kilometre uzaklıktaki o bayrakların Türk Kızılay İzmir Şubesi olarak değiştirdik. Mesele burada bu aşkı, bu heyecanı paylaşabilmek. Bu enerjiyi verebilmek. O zaman bunun bir karşılığı oluyor. O insanlar buraya geliyor. Biz oraya gidiyoruz. Bir dostluk ve insicam oluşuyor. Kardeşlik, sevgi ve muhabbet oluşuyor. Bugün zaten en ihtiyaç duyduğumuz konu da bu değerlerimizi tekrar yeniden sıcak tutabilmek ve kazanmak, daha iyi yerlere taşımak.”
BİLGİ KİRLİLİĞİNE KARŞI DESTEK İSTEDİ
Kızılay İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış’ın yanısıra toplantıda Türk Kızılay İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri Melih Bingöl Gözde Birman ve Ferzan Yapkuöz tanışma vesilesiyle birer kısa konuşma yaptılar.
Türk Kızılay İzmir Yönetim Kurulu Üyesi Melih Bingöl, tanışma bölümündeki paylaşımında “Kızılay’ın daha doğru anlatılması adına, insanların bizi daha iyi tanıması adına sizlerin bize destek olacağınızı biliyoruz. Ama en azından fikri anlamda çevremizdeki insanlara bilgi kirliliğinin giderilmesi anlamında destek bekliyoruz. Türk Kızılay’ımız maalesef yapmış olduğu insani yardımların ötesinde siyasi konulara malzeme yapıldı. İkili ilişkilerimizde bile bu bilgi kirliliğinin önüne geçebilirseniz hepinize minnettar olacağız. Sadece kendi adımıza değil yardımları ulaştırabilmemiz için, yıl boyu 12 ay bizden yardım bekleyen ihtiyaç sahipleri adına onlara bu yardımların ulaşmasında sizin aktardığınız bilgilerin de önemli olduğundan dolayı onlar adına da İnşallah minnettar olacağız” dedi.
Türk Kızılay İzmir Şubesi Kadın Kolları Başkanı Gözde Birman da tanışma esnasında “Başkanımız Kerem Baykalmış tarafından Kızılay İzmir Kadın Kolları Başkanlığı görevi verildi. Tabi biz bu işi gönüllülük usulüyle yapıyoruz. Benim de kafamda bazı sorular vardı. Başkanımızla tanıştım. İşleyişlere içerde şahit oldum. Gönül rahatlığıyla bütün mahallelere, evlere ulaştık, Ellerinden tuttuk. Ne ihtiyaçları varsa gidermeye çalıştık. Organizasyonlar gerçekleştirdik. Ben gelmem diyenler bizim parçamız olmak için şimdi bütün destekleriyle, gönülleriyle bizim yanımızdalar. Bu bizi çok mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.
Türk Kızılay İzmir Şubesi’nde gerçekleştirilen toplantının açılışında takdim konuşmasını İzmir ve Ege Medya Platformu Başkanı Ahmet Kaplan yaptı. Platformun amacı, yapısı ve faaliyetleri ile ilgili kısa bir bilgilendirme yapan Kaplan, platformun basın ahlak ilkeleri çerçevesinde İzmir ve Ege de ki farklı kesimlerden basın mensuplarının tamamen mesleki bir insiyatifle bir araya gelmesiyle kurulduğunu ifade ederek, “İzmir Medya Platformunu 7 yıl önce tamamen mesleki reflekslerle kurdum. Ne siyasi bir tercihle ne de siyasi saiklerle kurulmuş bir organizasyon değiliz. Tamamen mesleki reflekslerimizle ve mesleki bir anlayış içerisinde İzmir Medya Platformu olarak yola çıktık. Bugün Ege Medya Platformu’na evrilen bir yeni oluşumla yolumuza devam ediyoruz” dedi. İzmir ve Ege Medya Platformu’nun bölgesel nitelik kazanan Egeli gazetecileri bir çatı altında bir araya getiren en büyük oluşum olduğuna da dikkat çeken Kaplan, “100’ü aşan bir gazeteci oluşumuyuz. Aynı zamanda büyük ve güçlü bölgesel networkün alt yapısını oluşturuyoruz. Mesleki anlamda en büyük dayanışma gücüne eriştik. Görüşü, fikri, düşüncesi, yaşam tarzı ne olursa olsun, aramızda her renkten ve düşünceden arkadaşlarımız var. Grupta yer alan herkes birbirinin düşüncesine saygı içerisindedir. Bu sadece İzmir adına değil, ülkemiz adına da büyük bir kazanımdır. Bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz dayanışma ve birliktir.Ayrışmaya karşı gerçekten birleşmeye ihtiyacımız var. Biz İzmir ve Ege Medya Platformu olarak buna öncülük yaptığımız için çok mutluyuz” ifadelerini kullandı. Kaplan, ardından sözü Türk Kızılay İzmir Başkanı Kerem Baykalmış’a bıraktı.
Türk Kızılay İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış, yaklaşan kurban bayramına dikkat çekerek; Kurban kesme organizasyonunda dini vecibelerin tam olarak yerine getirildiğine şahit olmuş birisi olarak, vatandaşlara gönül rahatlığıyla kurbanlarını Türk Kızılay’a bağışlamaları tavsiyesinde bulundu.
Kurban Bayramı’nın yaklaştığı ve Kurbanlık telaşının yaşandığı şu günlerde vatandaşların en önemli gündemlerinden birisi olan vekaletle Kurban bağışı konusunda önemli açıklamalarda bulunan Türk Kızılay İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış, “Kurban organizasyonumuzda ben birebir şahidim. Bunun videoları da var. Kızılay bana Kıbrıs’ta bu konuda görev vermişti. Kıbrıs’a gittim. Kesimlerde bağışı yapan insanların vermiş oldukları vekaletleri listelerinden tek tek okuyarak videoya çekip kesimi gerçekleştirdik. En ufak bir şüpheniz olmasın.
İHTİYAÇ SAHİPLERİ 12 AY BOYUNCA
KONSERVE OLARAKTA ET’E ULAŞABİLİYOR
Kurban Bayramı’nın yaklaştığı şu günlerde toplumun en önemli gündemlerinden birisi olan vekaletle Kurban bağışı konusunda da önemli açıklamalarda bulunan Kerem Baykalmış, vatandaşların kurbanlarını Türk Kızılay aracılığıyla gönül rahatlığıyla kestirebileceklerini vurgulayarak, bu konuda şunları söyledi: “Kurban Bağışı yurtiçi 2475 TL, yurtdışı Kurban Bağış bedeli 1475 TL. Et’ler, et entegre tesislerinde 800 gramlık kavurma haline getiriliyor. Hem milletimizin dini vecibesini yerine getirirken hem de almış olduğumuz bu bağışları 6 milyon insana, ihtiyaç sahiplerine 1 yıl boyunca dağıtıyoruz. Sadece Kurban Bayramında değil ihtiyaç sahipleri 12 ay boyunca konserve olarakta et’e ulaşabiliyor.”
Bu Ramazan 285 bin haneye sıcak yemek götürdük. Sıcak yemek evlerine gitti. Mobil mutfaklarda ürettiğimiz ürünleri Kızılay’ın selamıyla insanların kapısını çalarak, onları ayağımıza getirerek değil. Onların kapısına götürerek bu hizmeti vermeye çalıştık.”
HİLAL-İ AHMER’DEN KIZILAY’A 154 YIL…
Türk Kızılay'ın 154 yıldır yurt içinde ve yurt dışında faaliyetlerine devam ettiğini hatırlatarak konuşmasına başlayan Kerem Baykalmış, “Bizim bütün faaliyetlerimizin tanıtımında, saha içerisinde yapmış olduğumuz faaliyetlerin ihtiyaç sahiplerine ulaşmasında, eksiklerimiz varsa bu eksiklerin giderilmesinde sizlerin üzerine de çok büyük görevler düşüyor” diyerek, gazetecilerden destek istedi.
Türk Kızılay’ı ile ilgili genel bilgiler paylaşan Baykalmış, Kızılay kuruluş amacı itibariyle din, dil, ırk, siyasi düşünce gözetmeksizin, milyonlarca insana ulaşabilme kapasitesi olduğunu kaydetti.
“Osmanlı zamanından Hilal-i Ahmer isminden 1935 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Kızılay’ı adını verdiği 50 ülkede temsilciliği bulunan 196 ülke de operasyonel insani yardım faaliyeti yürütebilen 154 yıllık tarihiyle Dünya Yardım Teşkilatı’na üye bir kuruluşuz” şeklinde konuşan Baykalmış sözlerini şöyle sürdürdü:
Türk Kızılay son dönemde büyük bir atağa geçti. Avrasya ve Afrika Bölge Başkanlığı yapan Dünya Yardım Teşkilatı Genel Başkan Yardımcısı Dr. Kerem Kınık bu son dönemde Kızılay’ımızın yapmış olduğu ataklar neticesinde Dünya Yardım Teşkilatı Genel Başkanlığı’na aday oldu. Son dönemde Genel Kurulumuzu da gerçekleştirdik. Bu vesileyle çalışmalarımıza devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
“İLÇELERLE KOORDİNELİ ÇALIŞARAK
HİZMET VERİMİNİ ARTIRDIK”
Kerem Baykalmış, Türk Kızılay İzmir Şubesi yeni dönem çalışmalarıyla ilgili olarak şu bilgileri de paylaştı:
“4 bin gönüllümüz var. 15 ilçede teşkilatlanmamız var. Yapılan tüzük değişikliğiyle önceden bağımsız olan tüm şubeler İzmir Şube çatısı altına toplandı. Teşkilat yapımız siyasi parti teşkilat yapılanmasına benzedi. Genel Merkezin görevlendirmemesine rağmen her ay mutat toplantılarımızı istişare toplantılarımızı düzenledik. Geçmiş dönemde şubeler yılda bir kere toplanıyormuş. Biz her ay toplanıp elimizdeki imkanları birbirimizle paylaşıp saha faaliyetlerini daha da aktif hale getirmeye çalıştık. Depoda tuttuğumuz her ürünü ihtiyaç sahiplerine zamanında ulaştırmadığımızda bu işin büyük vebali var. Arkadaşlarımızla, gençlerimizle, kadın kollarımız ve engelli birimimizle bu bilinçle hareket ediyoruz.”
“KIZILAY KAN SATMIYOR, İFTİRA ATIYORLAR…”
Sözlerini “Sizlerin bu teşriki mesaide eksiklerimiz var ise diyalog kanallarını açık tutup istişare etmemizin de faydalı olacağına inanıyorum. Bir hatamız varsa düzeltip özür dilemekten de asla çekinmeyiz. Ama yanlış aktarılan bir şey varsa kurumlarımızın bundan göreceği zarar dolayısıyla da itibar kayıpları inanılmaz derecede sıkıntıya yol açıyor” şeklinde sürdüren Baykalmış, bu konudaki en çok karşılaştıkları sıkıntılardan birisinin Kızılay’ın topladığı kanların parayla satıldığı iddiası olduğunu dile getirerek, bu konuda şunları söyledi: “Bizim bir kan merkezimiz var. Kan ihtiyaç hasıl olduğunda parayla satın alınamayacak bir ihtiyaç. Ama Türk Kızılay’ın bunu parayla sattığı yalanıyla hep karşılaşıyoruz. Kan demek hayat demek. Biz kar amacı gütmeyiz. Devletimizin yükünü hafifletiriz ve Avrupa standartlarında laboratuvarlarımızla da yüzde 99 noktasında hijyene uygun üretimleri milletimize en kısa vadede ulaştırırız.”
“SOSYAL MEDYA’DAN DA KARALADILAR”
Kızılay İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış, sosyal medya da yayılan yalan yanlış paylaşımlarla ilgili yaşanan sıkıntılardan da bahsetti. İki gün önce bir sosyal medya paylaşımındaki detayları bu sıkıntıya en kötü örneklerden birisi olarak anlatan Baykalmış, olayı şu şekilde anlattı:
“2018 yılında sosyal medyaya düşmüş bir haber geçenlerde sosyal medyaya tekrar düştü. İzmir Şube olarak Konak Bayramyeri’nde bir dağıtım yapıyoruz. Bir tane hanımefendi sosyal medyasından canlı yayın yapıyor. ‘Biz açlıktan ölüyoruz, burada Suriyelileri doyuruyorlar, bir eve 50 koli gıda yardımı indirdiler’ diyerek bize hakaretler saydırıyor. O kadar eğri bir yaklaşım ki neresini düzelteceğini şaşırıyorsun. Yapılan yardım Kızılhaç tarafından Kızılay’a şartlı bağışlanmış gıda kolileri. Toplum Merkezimiz tamamen çalışan personeliyle beraber Avrupa fonlarından beslenir. Türkiye’deki mültecilere destek verir. Kızılay Kızılhaç işbirliğiyle bunlar bize emanet edilmiş. Bu emanetleri mecburen ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağız, çünkü mültecilere dağıtılması şartıyla bize bağışlanmış… Ortak bir alanda uygun bir yere depolayıp aileleri oraya çağırıp dağıtalım. Konu esasında buradan başlıyor. Bir eve 50 tane koli indirmenin imkanı yok. Tamamen provokasyona yönelik bir paylaşımla ve 2018 yılında gerçekleşmiş bir olay iki gün önce yeni yaşanmış gibi tekrar sosyal medyaya düştü. Gerçeği bilmeyen vatandaşlarımız ‘kanımız haram olsundan tutunda bundan sonra bir zırnık vermeyiz’e kadar bizi itham edici ve yapmış olduğumuz emekleri zayıflatıcı algılara sebebiyet veriyorlar.”
“SINIRLARI AŞTIĞIMIZ İÇİN
İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Bu saldırıların operasyonel yapıldığını da ifade eden Kerem Baykalmış, bu konuda ise şunları söyledi:
“Çünkü Kızılay sınırları aştı. Ukrayna’daki savaşa Kızılhaç’tan önce giden ilkyardım kuruluşu olduk. Bunlar abartısız cümlelerdir. Otomatikman Suriye’de askerlerimizin bile iaşesinde mobil mutfak gücüyle profesyonel personelimiz var. İzmir depreminde saat 13:00’te deprem oldu, biz 18:00’da çorba dağıtmaya başladık. Suriye, Filistin, Libya, Bosna Hersek’ten Avrupa’ya… Küresel olarak ta takdir görürken Türk Bayrağı’nın dalgalanması birilerini rahatsız ettiği için bununla alakalı operasyonel müdahalelerle karşılaşmaya başlıyoruz: Türk Kızılay olarak biz devletten bağış almayız. Türk Kızılay’ın bütün faaliyetleri Türk milletinin yapmış olduğu bağışlarla sürdürülmektedir.”
“BİZ İHTİYAÇ SAHİPLERİNİN KAPISINA
GİDERSEK İŞİMİZİ İYİ YAPMIŞ OLURUZ…”
Artan saha çalışmalarının bir sonucu olarak 3 katrilyon olan bütçenin şimdi 10 katrilyona çıktığını da belirten Baykalmış, “Bu saha faaliyetleriyle gerçekleşiyor. Göreve geldikten sonra bu kadar iş yapınca İzmir’de 12 tane daire bağışı aldık. İnsanlar Kızılay’ın kapısının önünden geçmiyordu. Burada yardım almak isteyenler aşağıda kuyruk oluşturuyordu. Dedim ki arkadaşlara burada bir sıkıntı var. İnsanlar, mağdurlar, ihtiyaç sahipleri bizim kapımıza geliyor. Biz onların kapısını çalmadığımız müddetçe iş yapıyoruz diye adlandırmayalım kendimizi, dedim” ifadelerini kullandı.
“SADECE KAN MERKEZİNİ DEĞİL
İNSANİ YARDIMI DA ÖNE ÇIKARIYORUZ”
Kızılay’ın yıllarca sadece kan ihtiyacı gideren bir kurum olarak bilindiğini, bu algıyı değiştirmek için de çabaladıklarını aktaran Baykalmış, “Kan merkezi o kadar öne çıkmış, insani yardım faaliyetlerimiz o kadar geride kalmış ki bizi sadece kan hizmetleriyle özdeşleştirmişler. Otomatikman bunu geçlerimiz, yönetimimiz, gönüllülerimiz, sizin gibi değerli basın mensubu arkadaşlarımızın desteğiyle değiştirmek istedik. Kızılay isminin geçtiği her yerde ‘Ben de Kızılay’a yardım ediyorum’ dedirtebilirsek bu konuda kendimiz başarılı olmuş kabul edeceğiz.”
“MÜLTECİLERE YARDIMLARI
AVRUPA BİRLİĞİ ADINA DAĞITIYORUZ”
Kerem Baykalmış, kamuoyunun en hassas olduğu konuların başında gelen mültecilere yardım konusuna da açıklık getirdi. En çok karşılaştıkları sorunun “Mültecilere niye yardım yapılıyor?” sorusu olduğunu ifade eden Baykalmış, “Bu konuda Avrupa Birliği Kızılay’a şu anda 1 milyar Euro fon ayırdı. Örneğin Kızılay Kart. Avrupa Birliği fonlarıyla ihtiyacı tespit edilen insanlara dağıtılıyor. Birincisi, bizim vazifemiz kapımıza gelen insana yardımcı olmak. İkincisi, emanet edilene sahip çıkıp hakkını verebilmek. Bunu da şu şekilde yönetiyoruz. Devletimizle ciddi manada paydaşız ve aynı hassasiyetleri taşıyoruz. Devletimizin Sosyal Yardımlaşma Vakıfları var. Sosyal Yardımlaşma Vakıflarınca tespit edilen ihtiyaç sahibi insanlara yardım yapıyoruz” diye konuştu.
“ÜÇ DEFA DENETİMDEN GEÇTİK”
Yapılan bütün toplanan ve dağıtılan yardımlar ile tüm faaliyetlerin ilgili mercilerce defalarca denetlendiğini de dile getiren Kerem Baykalmış, bu konuda şu bilgileri paylaştı: “Kendi iç denetim mekanizmamız var. Personelimizin yapmış olduğu tespitler var. O tespitlerle de ihtiyaç sahibi insanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Dernekler Masası denetliyor, İçİşleri bakanlığımız denetliyor, Sayıştay denetliyor, Cumhurbaşkanlığı denetliyor. (3 defa denetleme geçirdik) Bir de Türk Kızılay’ının müfettişleri denetliyor. Gayet şeffafız ve şuan kadar denetlemelerin hepsinden sorunsuz geçtik” dedi.
“ÇALIŞAN SAYISINI AZALTTIK, YARDIMLARIMIZI ARTIRDIK”
Baykalmış, Türk Kızılay İzmir Şube olarak yaptıkları ayni ve nakdi yardımlarla ilgili şu bilgileri verdi: “3 yılda 12 milyon 831 bin TL’lik yardım yapmışız. muhtelif 100 adeti aşkın Gıda Kolisi dağıtmışız. 1 milyon 148 bin adet hijyen seti dağıtmışız. Konserve ete geleyim 28 bin 223 adet. Biz göreve gelmeden önceki 4 yılda dağıtılan konserve kutusu 4 bin adet. Biz 3 yılda 28 bin adet dağıtmışız” dedi.
“KUZEY IRAK SINIRINDAKİ BAYRAKLARIMIZI YENİLEDİK”
Sadece İzmir’de değil Türkiye’nin farklı noktalarında ve özellikle Doğu, Güneydoğu hattına insani yardımlar başta olmak üzere hizmet ulaştırdıklarını dile getiren Baykalmış, bu konuda şunları söyledi: “Kuzey Irak sınırında tam 18 tane şehidi olan bir korucu köyü var. Mezarlarındaki Türk Bayraklarımız eskimiş ve yıpranmıştı. Bu 1-2 bin liralık bir şey ama önemli olan o hilalin orda dalgalanması lazımdı. Biz bin 500 kilometre uzaklıktaki o bayrakların Türk Kızılay İzmir Şubesi olarak değiştirdik. Mesele burada bu aşkı, bu heyecanı paylaşabilmek. Bu enerjiyi verebilmek. O zaman bunun bir karşılığı oluyor. O insanlar buraya geliyor. Biz oraya gidiyoruz. Bir dostluk ve insicam oluşuyor. Kardeşlik, sevgi ve muhabbet oluşuyor. Bugün zaten en ihtiyaç duyduğumuz konu da bu değerlerimizi tekrar yeniden sıcak tutabilmek ve kazanmak, daha iyi yerlere taşımak.”
BİLGİ KİRLİLİĞİNE KARŞI DESTEK İSTEDİ
Kızılay İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış’ın yanısıra toplantıda Türk Kızılay İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri Melih Bingöl Gözde Birman ve Ferzan Yapkuöz tanışma vesilesiyle birer kısa konuşma yaptılar.
Türk Kızılay İzmir Yönetim Kurulu Üyesi Melih Bingöl, tanışma bölümündeki paylaşımında “Kızılay’ın daha doğru anlatılması adına, insanların bizi daha iyi tanıması adına sizlerin bize destek olacağınızı biliyoruz. Ama en azından fikri anlamda çevremizdeki insanlara bilgi kirliliğinin giderilmesi anlamında destek bekliyoruz. Türk Kızılay’ımız maalesef yapmış olduğu insani yardımların ötesinde siyasi konulara malzeme yapıldı. İkili ilişkilerimizde bile bu bilgi kirliliğinin önüne geçebilirseniz hepinize minnettar olacağız. Sadece kendi adımıza değil yardımları ulaştırabilmemiz için, yıl boyu 12 ay bizden yardım bekleyen ihtiyaç sahipleri adına onlara bu yardımların ulaşmasında sizin aktardığınız bilgilerin de önemli olduğundan dolayı onlar adına da İnşallah minnettar olacağız” dedi.
Türk Kızılay İzmir Şubesi Kadın Kolları Başkanı Gözde Birman da tanışma esnasında “Başkanımız Kerem Baykalmış tarafından Kızılay İzmir Kadın Kolları Başkanlığı görevi verildi. Tabi biz bu işi gönüllülük usulüyle yapıyoruz. Benim de kafamda bazı sorular vardı. Başkanımızla tanıştım. İşleyişlere içerde şahit oldum. Gönül rahatlığıyla bütün mahallelere, evlere ulaştık, Ellerinden tuttuk. Ne ihtiyaçları varsa gidermeye çalıştık. Organizasyonlar gerçekleştirdik. Ben gelmem diyenler bizim parçamız olmak için şimdi bütün destekleriyle, gönülleriyle bizim yanımızdalar. Bu bizi çok mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.
YORUMLAR