5 gün önce bazı müzelere yüzde 20 zam geldi.
Türkiye’nin en çok ziyaret edilen Topkapı Sarayı, Ayasofya, Pamukkale, Efes ve Göreme gibi 54 müze ve ören yerine giriş ücretleri 72 lira oldu.
Hal böyle olunca herkesin aklına; üzerinden 17 ay geçmiş bir ihale geldi.
Gazeteler, internet siteleri, televizyonlar, sosyal medya “mal bulmuş” gibi 1 Mart 2018 yılında 54 müzenin işletme -gişe giriş ücreti- ihalesini kazanan İsviçre merkezli Sicpa firmasını büyüteç altına aldı.
Neler yazıldı, ne yorumlar yapıldı bir bilseniz...
Buraya bir kaç alıntı yapayım:
“...Sicpa, 1927’de Maurice Amon tarafından İsviçre’de kurulmuş Siyonizm destekçisi bir işletme olarak tanınıyor.
...firmanın, aynı zamanda en büyük Yahudi finansörlerinden olduğu ortaya çıktı.
Sitesinde (Türkiye ve Brezilya, güvenli bir ürün tanımlama, izlenebilirlik ve vergi mutabakat sistemini uygulayan ilk ülkelerdi) ifadelerine yer veren Sicpa firmasının ortağı ve yöneticisi Philippe Amon'un, Siyonist JN1 adlı haber kanalı, Yahudi Dünyası Konferansı (Jewish World Conference) ile Kudüs'te Müslümanların mukaddeslerini çiğneyen işgalci İsrail'in önemli kurumlarından Siyonist Herzilya'nın da finansal destekçilerinden biri olduğu ortaya çıktı.
...firma hakkında Kenya, Arnavutluk, Brezilya, Fas, ABD ve Filipinler’de ciddi ithamların yapıldığı, Brezilya’da ise 32.25 milyon dolar rüşvet vermekten soruşturma yürütüldüğü kaydedildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski danışmanlarından Cüneyd Zapsu’nun asistanı ve bir dönem AKP’nin milletvekili adayı da olan Cavidan Gülşen Ekşioğlu'nun, 190 ülkede faaliyet gösteren şirketin Türkiye ayağının yüzde 30 ortağı olduğu iddia edildi.”
İslami medya, milliyetçi medya, solcu medya... Ne varsa bunları yazdı. Ama asıl mesele atlandı.
Onu aktarmadan önce ben iki ayrı konu üzerinde duracağım.
İlki, fahiş giriş ücretiyle hangi Türk vatandaşı bu müzeleri gezebilir?
4 kişilik bir aile, eğer öğrenci yoksa 288 lirayı bir Efes'i gezmek için verir mi?
Müze ücretlerinde Avrupa'yla hemen hemen aynı.
Fransa'nın dünyaca meşhur Louvre Müzesi'nin giriş ücreti 15 euro (yaklaşık 94 lira).
Dünyanın en büyük antik tiyatro binası, İtalya'nın başkenti Roma'daki Kolezyum'un (Colloseum) bilet ücreti 12 euro (yaklaşık 76 lira)
Dünyanın en önemli güzel sanatlar müzelerinden biri olan İspanya'daki Madrid Prado Müzesi'ne girmek 16 euro, yani 100 lira.
İtalya'daki Pompei Antik Şehri’ne giriş bileti ücreti 13 euro. (83 lira)
Peki bu ülkelerdeki kişi başına düşen gelirle, bizdeki aynı mı?
O zaman bu kadar ücretle bir Türk vatandaşı kendi ülkesindeki müzeleri nasıl ziyaret etsin.
İkinci nokta ise şu: Bu müze ve ören yerleri altın yumurtlayan tavuk gibi... Sürekli para basar.
Kültür ve Turizm Bakanlığı böyle gelir getiren yerlerin gişelerini işletecek kabiliyete sahip değil mi?
Diyorlar ki:
“Şirket Topkapı Sarayı içinde bulunan Kutsal Emanetler bölümünün de sorumluluğunu üstlenecek.”
Tamam bu da önemli ama ben sizin dikkatinizi daha önemli ve gözden kaçan bir meseleye çekmek istiyorum.
54 müze ve ören yerinin giriş ücreti toplama işini o dönem en yüksek teklifi (3 milyar 907 milyon lira) vererek 9 yıllığına alan Sicpa Turkey firması 2007 yılında kuruldu.
Sahte ve kaçak ürünlerin önlenmesini sağlamak amacıyla kurulan firma, 2007'de 5 yıllık bandrol üretim ihalesini, 327 milyon lira teklif vererek aldı.
Şirket, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından başlatılan tütün ve alkollü içki ürünlerinde Bandrollü Ürün İzleme ve Takip Sistemi'ni kurdu.
Dahası var...
Türkiye’de sigara bandrolü, para ve diğer değerli evrakların mürekkebi, güvenlik hologramları, kağıtları bu şirket tarafından sağlanıyor.
Yani Türk Lirası'nın güvenlik hizmetleri de bu firmanın elinde...
Yanlış okumadınız Türk Lirası'nın güvenliği...
Ne dersiniz, hala müzede mi yoksa aklınız?
YORUMLAR