Türkiye'nin ilk bayrak müzesi, kuruluş yıl dönümünü kutladı
Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde kurulan ve geçtiğimiz sene açılışı yapılan Türkiye'nin ilk Bayrakbilim ve Türk Bayrakları Müzesi'nin, birinci kuruluş yıl dönümü kutlandı. Programda Cumhurbaşkanlığından gönderilen fors ile Anıtkabir'den gelen bayrak ilk defa ziyaretçilerle buluştu.
08 Eylül 2021 - 17:34 - Güncelleme: 08 Eylül 2021 - 17:35
Dokuz Eylül Üniversitesinin Kurtuluş Haftası etkinlikleri, al bayrağımızın şanlı tarihinin anlatıldığı Türkiye'nin ilk Bayrakbilim ve Türk Bayrakları Müzesinin kuruluş yıl dönümü programı ile başladı. Dokuzçeşmeler Yerleşkesi'nde bulunan Eylül Köşk içerisinde geçtiğimiz yıl TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un katılımıyla açılan müzenin ilk kuruluş yıl dönümü programı, yine aynı yerde gerçekleşti. Törene Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Buca Kaymakamı Mahmut Nedim Tunçer ile kurum müdürleri ve üniversitenin akademik ve idari personeli katıldı. Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından oyuncu Ahmet Yenilmez'in, 15 Mayıs 1919 günü İzmir'in Yunan ordusunca işgalinin başlamasıyla, Yunanların tüm zorlamalarına rağmen "Zito Venizelos" diye bağırmayı reddetmesi üzerine 22 süngü darbesi ile öldürülmüş bir Osmanlı subayı olan Süleyman Fethi Bey'in yaşadıklarını anlatmasıyla devam etti.
"Ceddin izinde yürüyenlerin ruhunu taşır"
Törende konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, "Bizim bayrağımız, Orta Asya'dan beri töresiyle asırlara hükmeden ceddin izinde yürüyenlerin ruhunu taşır. Gayesi bir, imanı bir olan, hilali hakkın emrine sunan... Bu yoldan inancıyla er meydanında atının kuyruğunu bağlayarak, fetihten fetihe koşan şanlı ecdadımızın cesaretinin mirasıdır bizim bayrağımız. Milli mücadelemizin başlangıcı ve bitişini temsil eden, İzmir'imizin işgalden kurtulmasının ardından dört bir yanına asılmış şanlı bayrağımızın dalgalanışından da bugüne vatan ve millet sevdamızla aynı bayrağın gölgesi altında birlik, beraberlik ve kardeşlik içerisinde yaşamanın gurunu yaşıyoruz. Bilinmelidir ki bu topraklar üzerinde yaşayan her bir ferdin en kutlu görevi ezelden beri hür yaşamış milletimizin bağımsızlığına vurulmak istenecek zincire karşı bizlere emanet edilen şanlı Türk bayrağımız için ebediyete kadar mücadele etmektir" sözlerine yer verdi.
"Bayrağımız aynı zamanda tarihimizin de devamlılığını göstermektedir"
Kürsüde konuşan Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu da bayrağımızın tarihimizin devamlılığının göstergesi olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Afyoncu, "Bayrağın bizim için önemini belirtmeye gerek yok. Bu milletin 2bin 200 yıllık sembolü olmuş, uğruna can verilmiş, bağımsızlığını bayrakla simgelemiş bir milletiz. Türkler'in çok eski dönemden beri bayrak ve sancakları var. Bunların tabi tek bir bayrağa indirgenmesi uzun bir süreç. Burada ilginç bir husus var; bugün kullandığımız, şerefimiz olan al bayrak bize Osmanlı'dan miras. Devletimizin devamlılığında da en büyük göstergelerinden biri. Ay yıldızlı bayrağımızın izine 15'inci yüz yıldan itibaren rastlıyoruz. 17'inci yüz yılın sonlarında birçok kalede ay yıldızlı bayrak çekili olduğunu görüyoruz. Bizi şan ve şerefle temsil ediyor. Bayrağımız aynı zamanda tarihimizin de devamlılığını göstermektedir" açıklamasında bulundu.
'Bayrak için gözünü kırpmadan canını veren bir milletiz'
Törende kürsüde konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ise bayrağın Türk milleti için çok büyük öneme sahip olduğunu belirterek, "Biz hep diyoruz 'bayrak için gözünü kırpmadan canını veren bir milletiz' ama bir şekilde herhalde o kadar içselleştirmiştik ki bugüne kadar bir müzemiz yoktu. Ama bunu da hem gelecek nesillere aktarmak hem bilimsel olarak bir zemin oluşturmak adına bir müze halinde yapılandırmak önemliydi. Bu da değerli hocalarımızın katkıları, fikirleriyle üniversitemizin çatısı altında mümkün oldu ve bir yılını da tamamladı. Bunun için hepimiz adına gururluyuz, onurluyuz. Müzemizin koleksiyonunu sürekli zenginleştirerek yolumuza devam edeceğiz. Hotar, müzeye bu yıl Cumhurbaşkanlığı forsu ile Anıtkabir'de nöbet tutan bayraklarından birinin bağışlandığını ve sergilenmeye başladığını da bildirdi.
Tören müzenin gezilmesiyle sona erdi.
"Ceddin izinde yürüyenlerin ruhunu taşır"
Törende konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, "Bizim bayrağımız, Orta Asya'dan beri töresiyle asırlara hükmeden ceddin izinde yürüyenlerin ruhunu taşır. Gayesi bir, imanı bir olan, hilali hakkın emrine sunan... Bu yoldan inancıyla er meydanında atının kuyruğunu bağlayarak, fetihten fetihe koşan şanlı ecdadımızın cesaretinin mirasıdır bizim bayrağımız. Milli mücadelemizin başlangıcı ve bitişini temsil eden, İzmir'imizin işgalden kurtulmasının ardından dört bir yanına asılmış şanlı bayrağımızın dalgalanışından da bugüne vatan ve millet sevdamızla aynı bayrağın gölgesi altında birlik, beraberlik ve kardeşlik içerisinde yaşamanın gurunu yaşıyoruz. Bilinmelidir ki bu topraklar üzerinde yaşayan her bir ferdin en kutlu görevi ezelden beri hür yaşamış milletimizin bağımsızlığına vurulmak istenecek zincire karşı bizlere emanet edilen şanlı Türk bayrağımız için ebediyete kadar mücadele etmektir" sözlerine yer verdi.
"Bayrağımız aynı zamanda tarihimizin de devamlılığını göstermektedir"
Kürsüde konuşan Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu da bayrağımızın tarihimizin devamlılığının göstergesi olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Afyoncu, "Bayrağın bizim için önemini belirtmeye gerek yok. Bu milletin 2bin 200 yıllık sembolü olmuş, uğruna can verilmiş, bağımsızlığını bayrakla simgelemiş bir milletiz. Türkler'in çok eski dönemden beri bayrak ve sancakları var. Bunların tabi tek bir bayrağa indirgenmesi uzun bir süreç. Burada ilginç bir husus var; bugün kullandığımız, şerefimiz olan al bayrak bize Osmanlı'dan miras. Devletimizin devamlılığında da en büyük göstergelerinden biri. Ay yıldızlı bayrağımızın izine 15'inci yüz yıldan itibaren rastlıyoruz. 17'inci yüz yılın sonlarında birçok kalede ay yıldızlı bayrak çekili olduğunu görüyoruz. Bizi şan ve şerefle temsil ediyor. Bayrağımız aynı zamanda tarihimizin de devamlılığını göstermektedir" açıklamasında bulundu.
'Bayrak için gözünü kırpmadan canını veren bir milletiz'
Törende kürsüde konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ise bayrağın Türk milleti için çok büyük öneme sahip olduğunu belirterek, "Biz hep diyoruz 'bayrak için gözünü kırpmadan canını veren bir milletiz' ama bir şekilde herhalde o kadar içselleştirmiştik ki bugüne kadar bir müzemiz yoktu. Ama bunu da hem gelecek nesillere aktarmak hem bilimsel olarak bir zemin oluşturmak adına bir müze halinde yapılandırmak önemliydi. Bu da değerli hocalarımızın katkıları, fikirleriyle üniversitemizin çatısı altında mümkün oldu ve bir yılını da tamamladı. Bunun için hepimiz adına gururluyuz, onurluyuz. Müzemizin koleksiyonunu sürekli zenginleştirerek yolumuza devam edeceğiz. Hotar, müzeye bu yıl Cumhurbaşkanlığı forsu ile Anıtkabir'de nöbet tutan bayraklarından birinin bağışlandığını ve sergilenmeye başladığını da bildirdi.
Tören müzenin gezilmesiyle sona erdi.
YORUMLAR