Üniversitenin ilkokulunda "öğretmenimizi isteriz" eylemi
İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi’ne ait Özel 75. Yıl Eğitim Kurumları’nda görevli bazı öğretmenlerin 12 Ocak itibariyle okullarıyla ilişiğinin kesilmesi velileri isyan ettirdi. Minik öğrenciler okulda pankart açtı.
13 Ocak 2022 - 21:27
Dokuz Eylül Üniversitesi Özel 75. Yıl Eğitim Kurumları’nda yaşanan öğretmen vedaları eğitimde gündem oldu. Öğrenci velileri hem okul yönetimine hem de okulun bağlı olduğu Dokuz Eylül Üniversitesi’ne dilekçeyle başvurarak bırakın eğitim yılını yarıyıl bitmeden “emeklilği hak etmiş” öğretmenlerin okulla ilişiğinin kesilmesine tepki gösterdi. Veliler, öğretmenlerin halen dersine girdiği çocukları mezun edene kadar görevde kalmasını istedi.
Veliler verdikleri dilekçede şunları dile getirdi:
“12 Ocak 2022 tarihinde sınıf öğretmenimizin okuldan ayrılmış olduğunu sözlü olarak öğrenmiş bulunuyoruz. Bizler için çok ani olarak gelişen bu önemli duruma ilişkin olarak okulumuzdan hiçbir açıklama yapılmadığını, durumu tamamen sözlü birtakım açıklamalar çerçevesinde öğrendiğimizi ifade etmek isterim. Sürecin Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 13.12.2021 tarihli yazısına istinaden bazı öğretmenlerimizden ‘emekli maaşı ve sosyal haklarından feragat etmesi veya işi bırakması’nın talep edilmesiyle başladığını anlamış bulunuyorum. Geçtiğimiz yıl sonunda gelişen bir yasal gereklilik çerçevesinde öğretmenimizin mevcut hukuki statüsünde çalışmayı sürdürememesi makul görülebilir ancak Sosyal Güvenlik Kurumu’nun aynı yazısının devamında istisna olarak ‘...her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler’ açıklanmaktadır. Bu açıklamadan anlaşıldığı üzere, ‘ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler’ kapsamında görev alan öğretmenlerin emekli aylıkları kesilmeden SGDP kapsamında çalışmaları mümkün olmaktadır. Buna karşın çocuklarımızı güvenerek teslim ettiğimiz kurumumuzun, öğretmenlerimizin görevlerini sürdürmelerine yönelik bu yasal olanağı değerlendirmeyi seçmediğini ve güz döneminin bitimine ve çocuklarımızın karnelerini almalarına 9 gün gibi bir süre kala, üstelik bir başka sınıf öğretmeni ayarlamadan ve velilere hiçbir resmi açıklama yapmadan, öğretmenimizin okuldan ayrılmasını istemiş olduğunu üzülerek görmekteyim.
Bilindiği üzere çocuklarımız pandemi koşulları nedeniyle bir buçuk yıllık uzun bir eğitim-öğretim sürecini okulları, öğretmenleri ve arkadaşlarından ayrı geçirmek durumunda kalmış, hem duygusal hem de akademik açıdan önemli mağduriyetler yaşamıştır. Bu anlamda yeniden yüz yüze eğitime başlandığı 2021-2022 Öğretim Yılı Güz Dönemi çocuklarımızın mağduriyetlerin giderilmesi yönünde adımlar atılacağı, yaralarının sarılacağı özel ve hassas bir dönem olmalıdır. Bununla birlikte dönemin sonuna doğru yaşanan bu ‘öğretmensiz kalma’ durumu çocuklarımızın bir travma daha yaşamasına neden olmuştur. İlkokul öğretmenleri çocukların duygusal olarak bağlandıkları, onlar için güvenli ortamı oluşturan eğitimcilerdir ve bilindiği üzere duygusal koşullar ilkokul yaş grubu için akademik gelişmeyi destekleyici temel faktörlerdir. Çocuklarımızın öğretmenlerinden bir anda, dönemin ortasında ayrılması onların duygu dünyalarını ve güvenlik hislerini alt üst etmiş durumdadır.
Eğitim kurumlarının önceliği öğrencilerinin hem duygusal hem de akademik anlamda güçlendirilmesi, korunması, gözetilmesi olmalıdır. Ancak yaşadığımız bu üzücü süreçte öğretmenlerimizin ‘ders ücreti’ çerçevesinde gerçekleştirilecek bir anlaşma ile eğitime devam etmeleri yönünde hukuki olanağın değerlendirilmemesi, veliler olarak bizlerin kurumunuzun eğitimsel yaklaşımına duyduğumuz güveni sarsan bir gelişme olmuştur. Çocuklarımızın hem akademik hem de duygusal gelişimlerinin örselenmemesi açısından öğretmenlerimizin ücretli olarak görevlendirilerek görevlerine devam etmesinin sağlanmasını talep etmekteyim. Bu konuda keyfi değil, yasal bir engel varsa, bunun hukuki olarak gerekçeleriyle, yasa ve yönetmeliklere dayanarak açıklanmasını istemekteyim. Eğitim ve öğretim açısından doğru olanın yapılarak, öğretmenimizin yeniden sınıfımıza dönmesinin sağlanması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim.”
Minik öğrenciler öğretmenleri için okulda pankart açarken velilerin de verdikleri dilekçenin dikkate alınmaması durumunda eyleme gideceği belirtildi.
Veliler verdikleri dilekçede şunları dile getirdi:
“12 Ocak 2022 tarihinde sınıf öğretmenimizin okuldan ayrılmış olduğunu sözlü olarak öğrenmiş bulunuyoruz. Bizler için çok ani olarak gelişen bu önemli duruma ilişkin olarak okulumuzdan hiçbir açıklama yapılmadığını, durumu tamamen sözlü birtakım açıklamalar çerçevesinde öğrendiğimizi ifade etmek isterim. Sürecin Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 13.12.2021 tarihli yazısına istinaden bazı öğretmenlerimizden ‘emekli maaşı ve sosyal haklarından feragat etmesi veya işi bırakması’nın talep edilmesiyle başladığını anlamış bulunuyorum. Geçtiğimiz yıl sonunda gelişen bir yasal gereklilik çerçevesinde öğretmenimizin mevcut hukuki statüsünde çalışmayı sürdürememesi makul görülebilir ancak Sosyal Güvenlik Kurumu’nun aynı yazısının devamında istisna olarak ‘...her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler’ açıklanmaktadır. Bu açıklamadan anlaşıldığı üzere, ‘ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler’ kapsamında görev alan öğretmenlerin emekli aylıkları kesilmeden SGDP kapsamında çalışmaları mümkün olmaktadır. Buna karşın çocuklarımızı güvenerek teslim ettiğimiz kurumumuzun, öğretmenlerimizin görevlerini sürdürmelerine yönelik bu yasal olanağı değerlendirmeyi seçmediğini ve güz döneminin bitimine ve çocuklarımızın karnelerini almalarına 9 gün gibi bir süre kala, üstelik bir başka sınıf öğretmeni ayarlamadan ve velilere hiçbir resmi açıklama yapmadan, öğretmenimizin okuldan ayrılmasını istemiş olduğunu üzülerek görmekteyim.
Bilindiği üzere çocuklarımız pandemi koşulları nedeniyle bir buçuk yıllık uzun bir eğitim-öğretim sürecini okulları, öğretmenleri ve arkadaşlarından ayrı geçirmek durumunda kalmış, hem duygusal hem de akademik açıdan önemli mağduriyetler yaşamıştır. Bu anlamda yeniden yüz yüze eğitime başlandığı 2021-2022 Öğretim Yılı Güz Dönemi çocuklarımızın mağduriyetlerin giderilmesi yönünde adımlar atılacağı, yaralarının sarılacağı özel ve hassas bir dönem olmalıdır. Bununla birlikte dönemin sonuna doğru yaşanan bu ‘öğretmensiz kalma’ durumu çocuklarımızın bir travma daha yaşamasına neden olmuştur. İlkokul öğretmenleri çocukların duygusal olarak bağlandıkları, onlar için güvenli ortamı oluşturan eğitimcilerdir ve bilindiği üzere duygusal koşullar ilkokul yaş grubu için akademik gelişmeyi destekleyici temel faktörlerdir. Çocuklarımızın öğretmenlerinden bir anda, dönemin ortasında ayrılması onların duygu dünyalarını ve güvenlik hislerini alt üst etmiş durumdadır.
Eğitim kurumlarının önceliği öğrencilerinin hem duygusal hem de akademik anlamda güçlendirilmesi, korunması, gözetilmesi olmalıdır. Ancak yaşadığımız bu üzücü süreçte öğretmenlerimizin ‘ders ücreti’ çerçevesinde gerçekleştirilecek bir anlaşma ile eğitime devam etmeleri yönünde hukuki olanağın değerlendirilmemesi, veliler olarak bizlerin kurumunuzun eğitimsel yaklaşımına duyduğumuz güveni sarsan bir gelişme olmuştur. Çocuklarımızın hem akademik hem de duygusal gelişimlerinin örselenmemesi açısından öğretmenlerimizin ücretli olarak görevlendirilerek görevlerine devam etmesinin sağlanmasını talep etmekteyim. Bu konuda keyfi değil, yasal bir engel varsa, bunun hukuki olarak gerekçeleriyle, yasa ve yönetmeliklere dayanarak açıklanmasını istemekteyim. Eğitim ve öğretim açısından doğru olanın yapılarak, öğretmenimizin yeniden sınıfımıza dönmesinin sağlanması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim.”
Minik öğrenciler öğretmenleri için okulda pankart açarken velilerin de verdikleri dilekçenin dikkate alınmaması durumunda eyleme gideceği belirtildi.
YORUMLAR