Urla'nın doğasının katledilmesine izin vermeyeceğiz
CHP İzmir Milletvekili, TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, “İzmir’in Urla İlçesi Zeytinler Mahallesinde açılmak istenen taş ocağını” Meclis gündemine getirdi.
14 Ocak 2022 - 14:49
İzmir Milletvekili Av. Kılıç, hazırladığı yazılı soru önergesini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sundu.
Av. Sevda Erdan Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, İzmir’in Urla İlçesi’ndeki Zeytinler Mahallesi sınırları içerisinde arkeolojik ve doğal sit alanına kalker ocağı ve kırma eleme tesisi kurmak için yaptığı ilk başvuruya bakanlık tarafından “ÇED olumsuz” kararı verilen Cantürk İnşaat’ın bir kez daha başvuruda bulunduğunu anımsattı.
Koordinatlarda küçük değişiklikler yapan ve ÇED alanını kısmen büyüten şirketin proje tanıtım dosyasını ikinci kez bakanlığa sunduğunu, dosyayı inceleyen bakanlığın da ÇED süreci başlattığını duyurduğunu ifade eden CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, proje dosyasında yer alan bilgilere göre, 70,41 hektarlık ruhsat alanının 25,09 hektarlık alanında yıllık 800 bin ton kapasiteli kalker çıkarılmasının planlandığını kaydetti. CHP Milletvekili Av. Kılıç, proje alanında ayrıca yılda 400 bin ton kalkeri kırma, eleme, yıkama ve cevher hazırlama işlemlerine tabi tutulacak bir tesisin de kurulmasının planlandığını belirtti.
“Ocağın açılmak istendiği alan arkeolojik sit alanı”
TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Av. Kılıç, ocağın açılmak istendiği alanın 2. ve 3. derece arkeolojik sit alanı olduğunu, 1. derece arkeolojik sit alanına ise 10 metre mesafede yer aldığını ifade etti. Av. Sevda Erdan Kılıç, proje alanının ayrıca 3. derece doğal sit alanında bulunduğunu, 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı’na göre de orman statüsüne sahip olduğunu dile getirdi.
“Bakanlık İzmirimizin iklimini ve çevresini düşünüyorsa olumsuz yanıt versin”
CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, şirketin bu alan için ilk olarak geçen yılın haziran ayında ÇED başvurusunda bulunduğunu, ancak başvurusuna, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi’nin raporu doğrultusunda olumsuz yanıt verildiğini bildirdi. Buna rağmen şirketin ikinci kez başvuru yapmasını değerlendiren Av. Kılıç, açıklamasında şu hususları belirtti:
“Anlaşılan şirket, güzel Urlamızın zeytinliklerle kaplı bu yöresini katletmekte kararlı ki bir daha başvuru yapıyor. Ama biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, İzmirliler olarak buna kesinlikle izin vermeyeceğiz. İzmirimiz tarihi ve coğrafyası ile ülkemizin en güzel şehirlerinden birisidir. İlimizin birçok yerindeki özellikle denize yakın, çok değerli araziler de her zaman rant odaklı şirketlerin hedefi olmuştur. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına, bakana ve bakanlık yetkililerine çağrımız şudur; eğer bakanlığın da isminde yer aldığı gibi ülkemizin, İzmirimizin ‘çevre ve iklimini’ düşünüyorlarsa, daha önce olduğu gibi bu başvuruya da ‘ÇED olumsuz’ raporu versinler.”
Divan Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, faaliyet alanında patlayıcı madde olarak, ANFO olarak bilinen amonyum nitrat ve motorin karışımından oluşan madde kullanılmasının planlandığını, bu nedenle “patlayıcı kullanılarak gerçekleştirilecek üretim patlamaları sonucu oluşan yer sarsıntısının (çevresel titreşim seviyesi), sahanın yakınında 1. derece arkeolojik sit alanı bölgesine hiçbir olumsuz etkisi olmayacağı” açıklamasının gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
Kur artışının projeyi de vurduğunu dile getiren CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, ilk projenin toplam maliyeti için 2 milyon 390 bin TL maliyet belirlenirken, ikinci projenin maliyetinin 7 milyon 223 bin TL olduğunu ifade etti.
Av. Sevda Erdan Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, İzmir’in Urla İlçesi’ndeki Zeytinler Mahallesi sınırları içerisinde arkeolojik ve doğal sit alanına kalker ocağı ve kırma eleme tesisi kurmak için yaptığı ilk başvuruya bakanlık tarafından “ÇED olumsuz” kararı verilen Cantürk İnşaat’ın bir kez daha başvuruda bulunduğunu anımsattı.
Koordinatlarda küçük değişiklikler yapan ve ÇED alanını kısmen büyüten şirketin proje tanıtım dosyasını ikinci kez bakanlığa sunduğunu, dosyayı inceleyen bakanlığın da ÇED süreci başlattığını duyurduğunu ifade eden CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, proje dosyasında yer alan bilgilere göre, 70,41 hektarlık ruhsat alanının 25,09 hektarlık alanında yıllık 800 bin ton kapasiteli kalker çıkarılmasının planlandığını kaydetti. CHP Milletvekili Av. Kılıç, proje alanında ayrıca yılda 400 bin ton kalkeri kırma, eleme, yıkama ve cevher hazırlama işlemlerine tabi tutulacak bir tesisin de kurulmasının planlandığını belirtti.
“Ocağın açılmak istendiği alan arkeolojik sit alanı”
TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Av. Kılıç, ocağın açılmak istendiği alanın 2. ve 3. derece arkeolojik sit alanı olduğunu, 1. derece arkeolojik sit alanına ise 10 metre mesafede yer aldığını ifade etti. Av. Sevda Erdan Kılıç, proje alanının ayrıca 3. derece doğal sit alanında bulunduğunu, 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı’na göre de orman statüsüne sahip olduğunu dile getirdi.
“Bakanlık İzmirimizin iklimini ve çevresini düşünüyorsa olumsuz yanıt versin”
CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, şirketin bu alan için ilk olarak geçen yılın haziran ayında ÇED başvurusunda bulunduğunu, ancak başvurusuna, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi’nin raporu doğrultusunda olumsuz yanıt verildiğini bildirdi. Buna rağmen şirketin ikinci kez başvuru yapmasını değerlendiren Av. Kılıç, açıklamasında şu hususları belirtti:
“Anlaşılan şirket, güzel Urlamızın zeytinliklerle kaplı bu yöresini katletmekte kararlı ki bir daha başvuru yapıyor. Ama biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, İzmirliler olarak buna kesinlikle izin vermeyeceğiz. İzmirimiz tarihi ve coğrafyası ile ülkemizin en güzel şehirlerinden birisidir. İlimizin birçok yerindeki özellikle denize yakın, çok değerli araziler de her zaman rant odaklı şirketlerin hedefi olmuştur. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına, bakana ve bakanlık yetkililerine çağrımız şudur; eğer bakanlığın da isminde yer aldığı gibi ülkemizin, İzmirimizin ‘çevre ve iklimini’ düşünüyorlarsa, daha önce olduğu gibi bu başvuruya da ‘ÇED olumsuz’ raporu versinler.”
Divan Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, faaliyet alanında patlayıcı madde olarak, ANFO olarak bilinen amonyum nitrat ve motorin karışımından oluşan madde kullanılmasının planlandığını, bu nedenle “patlayıcı kullanılarak gerçekleştirilecek üretim patlamaları sonucu oluşan yer sarsıntısının (çevresel titreşim seviyesi), sahanın yakınında 1. derece arkeolojik sit alanı bölgesine hiçbir olumsuz etkisi olmayacağı” açıklamasının gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
Kur artışının projeyi de vurduğunu dile getiren CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, ilk projenin toplam maliyeti için 2 milyon 390 bin TL maliyet belirlenirken, ikinci projenin maliyetinin 7 milyon 223 bin TL olduğunu ifade etti.
YORUMLAR