• Reklam

Yasak aşk yüzünden işten atılma, özel hayatın ihlali

İzmir Sosyal Güvenlik Kurumu Müdürlüğü’nde çalışan bir güvenlik görevlisinin iş sözleşmesinin aynı kurumda çalışan başka birisi ile yaşadığı gönül ilişkisi gerekçe gösterilerek feshedilmesinin özel hayata saygı hakkının ihlal edilmesi olarak yorumlayan Anayasa Mahkemesi yargılama sürecinin baştan başlanmasına karar verdi.

Yasak aşk yüzünden işten atılma, özel hayatın ihlali
27 Kasım 2022 - 10:42
Anayasa Mahkemesi, Sosyal Güvenlik Kurumu İzmir İl Müdürlüğü’de güvenlik görevlisi olarak çalışırken 2015 yılında işten çıkarılan taşeron işçinin yaptığı başvuruyu karara bağladı.

A.G.’nin iş sözleşmesi feshine gerekçe olarak aynı yerde kamu görevlisi olarak çalışan S.Ç. ile aralarında olduğu iddia edilen gönül ilişkisi gerekçesiyle iş ilişkisinin itibar ve güvenilirlik açısından olumsuz yönde etkilenmesi gösterilmişti.

Aynı gerekçelerle işten çıkarılan S.Ç, idare mahkemesinde açmış olduğu dava sonucunda tekrar iş başı yaparken A.G.’nin ise iş mahkemesinde açmış olduğu dava ise aleyhine sonuçlandı.

ÖZEL HAYATIN İHLALİ
A.G.’nin  Bölge İdare Mahkemesi ve Yargıtay’a yapmış olduğu başvurular da olumsuz sonuçlanınca soluğu Anayasa Mahkemesi’nde aldı. Dosyayı inceleyen Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verdi ve yargılamanın yeniden yapılmasına hükmetti. Anayasa Mahkemesi ayrıca başvurucunun tazminat talebini de reddetti.

Kararda şu ifadeler yer aldı:

Somut olayda işveren iş akdini, başvurucunun S.Ç. isimli işçi ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle feshetmiştir. Ancak mahkemece, belirtilen ilişkinin başvurucunun iş hayatına yansıyıp yansımadığına dair ayrıca bir araştırma yapılmamış, S.Ç. ile ilgili olan idare mahkemesi kararı gerekçe gösterilmiş ve başvurucunun davranışının işveren açısından işin yürütümünü olumsuz yönde etkileyecek nitelikte olduğu belirtilmekle yetinilmiştir. Öte yandan kamu görevlisi olan S.Ç.nin açmış olduğu davanın idare mahkemesince başvurucu ile yaşadığı iddia edilen ilişkinin tamamıyla özel hayat kapsamında kaldığı gerekçesiyle kabul edildiği görülmüştür. Bununla birlikte başvurucuyla çalışma arkadaşı arasında var olan ilişkinin işyerinde olumsuzluklara neden olduğunu ileri süren işveren, anılan ilişkinin işyerinde nasıl ve ne gibi olumsuzluklara neden olduğu konusunda somut bir bilgi sunmamıştır.

Bu durumda yargılama sürecinde başvurucunun başka bir çalışanla ilişkisinin olduğu, bu ilişkinin başvurucu tarafından alenileştirildiği ve ilişkinin işyerine olumsuz etkilerinin olduğu, ayrıca oluşan olumsuzluklar nedeniyle iş akdinin sürdürülmesinin işverenden beklenemeyeceği hususlarının işveren tarafından ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca iddia edilen ilişkinin varlığına ve işyerine yansımalarına ilişkin yeterli bir araştırmanın yapıldığı ve olaya özgü gerekçe sunulduğu da söylenemez. Açıklamalar bir bütün hâlinde değerlendirildiğinde, iş akdinin feshinin işverenin amacına uygun ve orantılı olup olmadığı hususu gözetilerek işveren ile çalışanın çıkarları arasında adil bir denge kuracak özenli bir yargılama yapılmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir. (Egedesonsöz)

YORUMLAR

  • 0 Yorum