• Reklam
Ayşem KALYONCU

Ayşem KALYONCU


BEKLENTİLER

02 Haziran 2019 - 22:09

Hayallerin, arzuların, çevre uyaranlarının hiç bitmeyen istekleri çerçevesinde beklentisiz bir yaşamın olabileceği konusunda hem fikir misiniz? 

Hayallere kapılmadan, çalacak telefonları, açılacak kapıları, söylenecek ya da duyulmak istenecek güzel sözcükleri, başarıyı, zaferi beklemeden, öylesine  ölmek ister misiniz?..

Beklentinin vaat veren, uyku veren sıcak kolları, verdiği haz, dinamiklik, heyecan, karıncalanma hissi…

Çok şey bildiklerini zannedenlerin şöyle ahkam kesmeleri yok mu. Kimseden ya da hayattan beklentin olmasın!..

Yok ya… Peki ne olsun? Kendi kendimize amaçsızca tepinelim ve ölelim, öyle mi?

Beklenti, geçmişini unutacak kadar çocuksu olup hatta masum görünse de boy atmayı, yayılmayı yani; büyümeyi sever.

Bizzat geleceğimize ışık tutar

Beklentiler her şey kemale erince sürekliliğini kılmak amacıyla zamanla bir sonraki zamana karşı oynamaya başlar. 

Yani; hiç bitmez hale gelebilir. 

İşte o zaman, insanın zihnini, bedenini kaplayan zehirli bir sarmaşığa dönüşür. 

Farkında olalım, olmayalım, beklentiler hayatlarımızda karmaşa yaratıyor ve bizi bazen felç ediyor. 

Nedir beklenti kavramının, hayatlarımızdaki karşılığı?

En basit haliyle, "Gerçekleşmesi beklenen şey” veya “Bireyin belli koşul ve durumlarının alacağı biçimler ya da kendisinden beklenenler konusundaki öngörüsü”

Gördünüz mü; beklentilerimizin hayatımızı şekillendirdiği bir gerçek.

FRİDA

Gelin, 1907 yılında Meksika’nın Coyoacan Şehri'nde Yahudi kökenli-Macar, İspanyol ve Meksika yerlisi bir ailenin ferdi olarak dünyaya gelen Frida Kahlo’yu ele alalım. 

Eserleriyle dünyadaki kalıcı yerini almış önemli kadın sanatçılardan biri olması, ressam oluşu kadar şair tarafınında ağır bastığını söyleyebileceğimiz Frida Kahlo... Hem ilk hem de ikinci kocası olan, ressam Diego Rivera ile yaşadığı fırtınalı aşk ilişkisi öncesi Diego’nun Frida'da yarattığı beklenti sizce ne olabilir?..

Diego’dan beklediği aşkın karşılığını alamayınca Frida’nın birçok kadınlar ve erkeklerle açık ilişkisi olmuştu. Frida’nın beklentilerini karşılamayan Diego, Frida’nın canını çok yakmıştı. 

Frida şöyle der; “Sevildim, sevildim, sevildim. Yine de yeterince değil. Zira insan asla yeterince sevemez. Bir ömür buna yetmez. Ben de hep sevdim. Aşkla, dostlukla. Erkekleri, kadınları.” 

Frida, mutluluk, huzur, aşk beklentisi içinde olmasına rağmen hayatı boyunca beklentilerinin karşılığını asla görememiş.

Bakın bu durum yaşamın içinde gerek Frida, gerek Ayşe, Fatma, gerekse Ahmet-Mehmet için de geçerlidir. Beklenti olmadan hayatın amacı olmaz, hedefi olmaz… Ama ayarında.

Herkese huzurlu, sağlık dolu beklentilerimle, güzel bir bayram tatili diliyorum.  

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum