İzmir, 30 Ekim'de yaşanan bir depremle büyük acılar yaşadı...
Canlarımız gitti, evler, ofisler, işyerleri çöktü..
Anneler, babalar, evlatlar, kardeşler enkaz altında kaldı.
Deprem sonrası ilk süreçte 680’i ağır, 800’ü orta hasarlı bina tespit edildi.
Depremde en büyük zarar gören meslek grubu ise avukatlar oldu. 500 avukatlık ofisi kullanılamaz hale geldi. 1100 avukat bürosuz kaldı.
Avukatlar için geçici konteyner ofisler açıldı. Türkiye Barolar Birliği, 12 konteyner gönderdi. Ofissiz kalan avukatlar işlerini buradan yürütmeye başladı.
Aradan bir yıl geçti, onca avukat sorunlarının çözümü için bağlı oldukları İzmir Barosu'ndan destek istedi.
İstedi ama, söylenene göre bir türlü bu istekleri yerine gelmedi.
Hatta avukatlar; binaların çökmesinde sorumluluğu olanlara karşı dava açmak için harekete geçti.
Ancak deprem sonrası yapılan suç duyurularına ne yazık ki doğru dürüst yanıt alamadılar.
Bu duruma tepki için adliye önünde eylem bile yapıldı.
Deprem sonrası sayısız kez sorulan ‘kim sorumlu’ sorularının yanıtı olan "müteahhit, mimar, mühendis, denetlemekle sorumlu ama denetlemeyen, dahası ruhsat veren belediyeler ve görevlileri"ne dava açmak isteyen avukatlar, bu aşamada Baro'dan hukuki destek talebinde bulundular.
İddiaya göre; Av. Özkan Yücel başkanlığındaki barodan destek göremediler.
Hatta "Bizi belediyelerle karşı karşıya getirmeyin" yanıtı alanların olduğu bile söylendi.
Yalnız kaldılar...
Geçen hafta İzmir'de Deprem Anıtı'nın açılışı vardı. Açılışa İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel de katıldı.
Avukat Yücel dedi ki:
"Bir depremin arkasına saklanıp kar hırsını, denetimsizliği ve çarpık kentleşmeyi yok saymaya çalışıyorlar.”
Açılan ceza davaları olduğunu bununla birlikte gerçek sorumluların tam olarak yargı karşısına çıktığını söylemenin mümkün olmadığını ifade eden Av. Özkan Yücel şöyle devam etti:
“Bu elbette sembolik bir anma. Çocuklarımızı kaybettik, eşlerimizi kaybettik, kardeşlerimizi kaybettik, meslektaşlarımızı kaybettik. İstiyoruz ki bu son olsun. Yeniden böyle acılar yaşanmasın. Ama görünen o ki ders çıkarılmış değil. Hem onları, hem bize bu acıları yaşatanları unutmayacağız.”
Bütün sorumluları yargı karşısına çıkarmak için mücadele etmeye devam edeceklerini ifade eden Av. Özkan Yücel, “Ne zaman ki sorumlulardan hesap sormak mümkün olur işte, o zaman içimiz biraz olsun soğuyacak” dedi.
Bunlar güzel sözler..
Güzel ama, burada bir çelişki var.
Çünkü o binalara ruhsatları veren hemen yanında başkanları duran belediyelerdi.
Denetleyenler de onlardı.
Hatta TKP'nin deprem alanlarında rant sağlamakla suçladığı kurum da İzmir Büyükşehir Belediyesi idi.
Ve ne gariptir ki, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından depremde yaşamlarını yitirenler anısına yapılan "30 Ekim Deprem Anıtı"na Başkan Yücel karanfil bıraktı, açılışında yer aldı.
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu..
Keşke baro; kaç avukata çare olunduğunu, kaç avukata ofis bulunduğunu, davasına yardımcı olunduğunu açıklasa da biz de alkışlasak.
YORUMLAR