İzmir’de sağlık camiasında yaşananları ara ara bu köşeden aktarıyorum.
Yolsuzluk, uğursuzluk ne varsa yazıyorum…
Görevden almaların perde arkasını, belgeleriyle ortaya koymaya çalışıyorum.
Bu arada çok da ihbar geliyor, hepsine yetişemiyorum.. Belgesi olmayanları da es geçiyorum.
30 Ekim 2019’da bu köşede yer alan bir yazım var.
Özetle şunları yazmıştım:
“M.A. isimli İl Sağlık Müdürlüğü görevlisi ne yapıldı biliyor musunuz?
İzmir’in en eski ve en büyük hastanelerinden birine müdür yapıldı..
Sizin gibi ben de ‘Olacak iş mi?’ diye sordum kendi kendime.
Bir daha söylüyorum, hakkında yolsuzluk iddiaları olan il müdürlüğü üst düzey görevlisini görevden alıp koca hastaneye müdür yaptılar.
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu deyimi tam bu işlem için söylenmiş.
İşte; müdürlük görevi verilen o isimle ilgili Sağlık Bakanlığı çok detaylı bir soruşturma açtı.
O kişinin yaptığı milyonluk medikal, cihaz, alet, araç, gereç alımları ne varsa, tamamı didik didik inceleniyor. İhaleler mercek altına alınıyor. Sözleşmelerin içerikleri gözden geçiriliyor.
Eğer bir yolsuzluğa rastlanırsa, bu ismin ardında duranlar, o zaman ne diyecekler merak ediyorum.
Daha yazacağım çok şey var ama önce müfettişler biraz daha çalışsın…”
Bu yazıdan 1-2 ay sonrasıydı sanırım. Telefonum çaldı, polis memuru olduğunu söyleyen kişi karakola ifadeye çağırdı.
Gittim.. Dosya açıldı... Davacı Mehmet Alper, şüpheli sıfatıyla bendeniz.
Suçlama: İftira, hakaret, yalan haber yazmak..
Verdim ifadeyi..
Adından bahsetmediğim, görevini, hastanesini yazmadığım Sağlık Müdürlüğü Destek Hizmetleri eski Başkanı, şimdinin Tepecik Araştırma ve Eğitim Hastanesi Müdürü Mehmet Alper yazdıklarımı üzerine almış. Kendisine iftira attığım gerekçesiyle benden davacı olmuş.
Tabi takipsizlik kararı verildi.
Bugüne kadar bunları hiç yazıya dökmedim.
Mehmet Alper’in neden benden şikayetçi olduğunu, neden bu yazıyı üstlendiğini geçenlerde elime ulaşan bir belgeyle anladım.
Müfettişlerin 23 Ekim 2019’da başlattığı, "İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ambulans onarım işi"yle ilgili idari soruşturma tamamlanmış. 26 Haziran’da bir karara varılmış. Ve 4 kişinin yargılanması için izin çıkmış. Yargılaması istenen kişilerin en başında da Mehmet Alper var.
Güya Alper, onarım işi verilen şirketle bağıntılıymış.
Bunları ben demiyorum, devletin resmi belgeleri diyor.
Yani bu adli makamlara dosyası gönderilen 4 ismin, ambulans tamir işinde devleti zarara, uğratıp çıkar sağladıkları iddia ediliyor. Ben demiyorum, belge diyor...
Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere…
Acaba hakkındaki soruşturma nedeniyle görevden alınan, sonra birilerini araya sokarak tekrar müdür, başhekim, başhemşire yapılan daha kaç kişi var?
Bu kişilerin arkasında kimler, hangi siyasiler duruyor?
Hakkındaki iddialar nedeniyle görevden alınan İl Sağlık eski Müdürü Bediha Salnur’u tekrar müdür yapmak isteyenler mi var?
Hangi politikacının danışmanı, kimlerle ortak medikal işi yapıyor? Ortakları arasında eski müdürün eşi var mı?
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya baskı yapan siyasiler kim?
Elbette bir gün bunlar doğru mu değil mi gün yüzüne çıkacak!
Bunlar doğru değilse sorun yok…
Eğer doğruysa ve ortaya çıkarsa acaba bu kişilere kendini siper eden -nedense- o siyasiler, Cumhurbaşkanı’na ne yüzle bakacak?
Çünkü biliyorum ki İzmir’le ilgili iddialar Cumhurbaşkanı’na kadar ulaştı. Ve cumhurbaşkanı iki siyasiyi bu konuda uyardı. Hem de sert şekilde..
Onu bir daha ki yazıya sakladım..
Bir de size şu kadarını aktarayım..
Sağlık Bakanı Koca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan aldığı güçle öyle dik duruyor ki.. İzmir’de 350 yöneticiyi ilgilendiren müdür, başhekim, başhemşire gibi atamalarda kendisine ulaşan listeyi budadı.
Yani siyasilerin baskıyla yönetici yapılmasını istediği bir çok ismi sildi.
Hele listeler bir açıklansın… Gelecek yazımda onu da aktaracağım..
YORUMLAR